23. Hukuk Dairesi 2013/8862 E. , 2014/5715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul (Kapatılan) 46. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2012
NUMARASI : 2011/11-2012/271
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. A.. B.. ile davalı vekili Av. M.. K.."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı Arçelik A.Ş. arasında Eylül 1985 tarihinde yetkili servis sözleşmesi imzalandığını ve müvekkilinin davalı Arçelik A.Ş."ye servis hizmeti vermeye başladığını, 2006 yılı başlarında davalı Arçelik"in müvekkilin de aralarında bulunduğu 360 adet servise bundan sonra diğer davalı Beko (Grundig) A.Ş."ye servis hizmeti verileceğini, buna göre hazırlık yapılmasını bildirdiğini ve müvekkilinin de gerekli harcamaları yaparak davalı Beko (Grundig) A.Ş. ile yetkili servis sözleşmesi kurulduğunu, bir süre sonra her iki davalının da müştereken her servis ile sözleşme imzalanmayacağını, kendi belirledikleri servislerle sözleşme imzalanacağını belirtip, kurulu bulunan sözleşmeyi bozmaya çalıştıklarını ve davalı Beko A.Ş."nin müvekkili ile ilişkisini kestiğini ve davalılar arasında şirket satışı gerçekleştiğini, müvekkilinin Noter Kanunu ile 16.12.2010 tarihinde ihtarname keşide ettiğini, ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek, müvekkilinin uğradığı 8.000,00 TL maddi ile 10.000,00 TL manevi zararın tahsilini talep ve dava etmiş, davacı vekili 01.11.2012 tarihinde mahrum kalınan kâr bedelini toplam 4.424,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı Arçelik A.Ş. vekili, dava dilekçesinde gösterilen Beko (Grundig) A.Ş. ünvanlı bir şirket bulunmadığını, şirketin eski ünvanının Beko Elektronik A.Ş. olup, yeni ünvanının Grundig Elektronik A.Ş. iken daha sonra bu şirketin davalı Arçelik A.Ş. ile 29.06.2009 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan kararlar doğrultusunda birleştirdiklerini, Grundig A.Ş."nin tüm hak ve borçlarının Arçelik A.Ş. tarafından üstlenildiğini, bu nedenle davada tek bir davalının olduğunu, bu nedenle davacının servis ilişkisini bir süre Arçelik A.Ş. ile devam ettirdiğini, ancak dava dilekçesinde iddia edildiği gibi müvekkili tarafından davacıya yeni yatırım yapılması hususunda bir istemde bulunulmadığını, davacının servis sözleşmesini gereği gibi yürütemediğinin tespit edilmesi üzerine servis sözleşme ilişkisinin sona erdiğini, davanın haksız açıldığını savunarak, reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında imzalanan servis sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak fesh edildiği, bu nedenle davacının aylık 79,73 TL kâr mahrumiyetine uğradığı, davacının benzer nitelikli bir iş kurması ve gelir elde etmesi için en fazla 1 yıllık süreye ihtiyacı olduğu, davacının bu nedenle toplam 956,76 TL kâr mahrumiyeti zararı doğduğu, davacının diğer maddi zararlara ilişkin talepleri ile manevi tazminata ilişkin talebin yerinde olmadığı, davalı Beko (Grundig) A.Ş."nin 03.07.2009 tarihinde tüzel kişiliğinin sona erdiği ve davalı Arçelik A.Ş tarafından devraldığı gerekçesi ile davanın davalı Beko (Grundig) A.Ş. yönünden sıfat yokluğu nedeni ile reddine, davanın diğer davalı Arçelik A.Ş. yönünden ise mahrum kalınan kâr nedeni ile kısmen kabulüne, diğer talepler yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazları ile davalı müvekilinin temyiz itirazlarına gelince; taraflar arasındaki uyuşmazlık servis hizmet sözleşmesinin feshi nedeni ile davacının uğradığı zararın tahsiline ilişkindir.
Öncelikle çözülmesi gereken husus servis hizmet sözleşmesinin haksız fesih halinde kazanç kaybına ilişkin hesabın hangi süre için yapılacağı ve hesaplamanın yöntemine ilişkindir. Bu hususların tespiti özel bilgi ve uzmanlığı gerektirir. Ancak mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi davacının ifa ettiği iş elektrik cihazlarının bakım ve tamiri ile ilgili olmasına rağmen bilirkişi heyetinde bu işten anlayan ve bu sektörde çalışan bir kişi mevcut değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece ilgili sektörde görev yapan bir bilirkişisinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, taraf bilgi ve belgeleri incelenip ilgili meslek kuruluşlarından böyle bir bayinin kurulup işletmeye açılabilmesi için ne kadar süreye ihtiyaç olduğu hususunun da sorulup taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de değerlendirilip, davacının varsa uğradığı kazanç kaybının somut delilleri ve dayanakları da gösterilerek açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınıp uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.