
Esas No: 2014/478
Karar No: 2014/7029
Karar Tarihi: 07.05.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/478 Esas 2014/7029 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2011/239-2013/90
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalılar hakkında kaçak elektrik kullanımı nedeniyle 21.12.2008 tarihli Kaçak Elektrik Tutanağı düzenlendiğini, bu tutanağa istinaden kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, bu bedelin tahsili amacıyla davalılar hakkında Şişli 2.İcra Müdürlüğünün 2010/3918 Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların dosya borcunun tamamına itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduklarını, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalıların toplam 2.292,13 TL alacağa ilişkin itirazının iptaline, takibin devamına, % 40 icra-inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların usulsüz elektrik kullandıkları gerekçesiyle, davalıların İstanbul 26. İcra Dairesinin (Şişli 2. İcra Dairesinin) 2010/3918 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 1.507,73 TL kısım için iptaline ve bu kısım için takibin devamına, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından davalıların kaçak elektrik kullandığından bahisle temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalıların kuruma kaydı olmayan sayaçtan geçirerek ceryan kullandığının tespiti üzerine 21.12.2008 tarihli Kaçak Elektrik Tutanağının düzenlendiği ve bu tutanağa istinaden 1.770,79 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiği, bu bedelin tahsili amacıyla davacı tarafından davalılar aleyhine Şişli 2. İcra Müdürlüğünün 2010/3918 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, 1.770,79 TL asıl alacak, 441,81 TL gecikme cezası ve 79,53 TL KDV olmak üzere toplam 2.292,13 TL"nin talep edildiği, 04.03.2010 tarihinde davalı borçlular tarafından borca itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında düzenlenen ve hükme esas alınan Elektrik Mühendisi Bilirkişi tarafından düzenlenen 07.01.2012 tarihli Bilirkişi Raporu ile, davalıların elektrik kullanımının kaçak kullanım değil usulsüz kullanım olduğu belirtilmiş ve davacının davalılardan 1.021,11 TL asıl alacak, 256,63 TL işlemiş faiz ve 46,19 TL KDV olmak üzere toplam 1.507,73 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13/1. maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi kaçak elektrik kullanımı sayılır.
EPDK"nun 29.12.2005 tarih ve 622 sayılı Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı kararının tahakkuk başlıklı kısmında "Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketicinin, (C) bendindeki usul ve esaslar gözönünde bulundurularak; (B)-(1)-(a) bendinin 1.paragrafı, (B)-(1)-(b) bendi ve (B)-(2) bendi çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu abone grubuna kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tarihte uygulanmakta olan tek terimli aktif enerji bedelinin 1,5 (bir buçuk) katı ile çarpılarak kaçak tahakkuk bedeli hesaplanır ve bu bedel fatura edilir. (Güç ve reaktif enerji bedeli alınmaz)" hükmü yer almaktadır.
Hal böyle olunca, davalıların eyleminin yönetmelik kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilip, kaçak kullanım tarih aralığında yürürlükte bulunan tarife ve EPDK"nun 29.12.2005 tarih ve 622 sayılı Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı kararının tahakkuk başlıklı kısmında yer alan düzenleme uyarınca kaçak kullanım miktarının ve bedelinin tespiti amacıyla, alanında uzman bilirkişiden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan yön gözetilmeden davanın kısmen kabulüne yönelik hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.