14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9053 Karar No: 2015/779 Karar Tarihi: 22.01.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/9053 Esas 2015/779 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/9053 E. , 2015/779 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.07.2012 gününde verilen dilekçe ile suya vaki elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kendisinin ve murislerinin maliki olduğu 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlardaki su kaynaklarından 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazlarını suladığını, davalıların 9, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlarında yaptıkları kazılar nedeni ile suyunun azaldığını belirterek davalıların suya elatmalarının önlenmesini, eski hale getirilmesini istemiştir. Davalı ..., 9 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olmadığını, kadimden beri kullandığını, kazı değil tamirat yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar anlaşma ihtimalleri bulunduğunu belirtmişlerdir. Mahkemece, davalıların yapmış olduğu kazı nedeniyle öncelik hakkına dayanılarak davacı tarafından kullanılan su kaynağının kesildiğinin sabit olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiş, 3. Hukuk Dairesince tarafların dava konusu suya olan ihtiyaçları, dava konusu kuyuların birbirini etkileme oranı, davalının kuyusunun kapatılması durumunda suyun eski seviyesine gelip gelmeyeceği bilirkişi raporu ile tespit edilmeden eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesinin doğru görülmediğine işaretle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan keşif sonucu eski hale getirme mümkün olmadığından davanın kabulü ile suyun davacı ve davalı tarafça yarı yarıya kullanılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Yeraltı suları genel sulardan olup, kadim ve öncelik hakkı nazara alınmak koşuluyla herkes faydalı ihtiyacı oranında yararlanabilir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi (Jeoloji Mühendisi) raporunda; su bulmak için yapılan kazının davacının öncelik hakkı bulunan ve taşınmazlarını sulamada kullandığı kaynağın debisini etkileyeceği, davalıya ait kaynağın kapatılması halinde suyun eski hale dönmeyeceği, su kaynağını birlikte kullanmaları gerektiği tespit edilmiş, zirai bilirkişi raporunda, çıkan suyun her iki tarafın taşınmazlarına yetecek miktarda olduğu belirlenmiş ise de davacının sulama yaptığını belirttiği 18 parsel sayılı taşınmazın su ihtiyacı belirlenmediği gibi, suyun yarı yarıya kullanılmasına karar verilmesi ile yetinilmek suretiyle infazda tereddüte neden olunmuştur. Bu durumda mahkemece, ek bilirkişi raporu ile tarafların suya olan ihtiyaçları tam olarak belirlenmeli, suyun her iki tarafın ihtiyaçlarına yeteceğinin anlaşılması halinde su alma düzeneği (rejimi) belirlenerek infaza elverişli hüküm kurulmalıdır. Değinilen yönler gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.