10. Hukuk Dairesi 2021/2505 E. , 2021/7177 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının maluliyet oranının yeniden tespiti ile kesilen aylıkların kesilme tarihinden itibaren davacıya ödenmesi ve davacının kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece verilen 11/04/2014 tarihli karar, (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 07/11/2013 tarih ve 2012/13658 Esas 2013/20129 Karar Sayılı ilamı ile “öncelikle halen yürürlükte bulunan en son tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 10. Maddesindeki prosedür uygulanarak davacının özürlülük oranını belirlemek, itiraz halinde Adli Tıp Kurumundan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması suretiyle davacının özürlülük oranının itirazı halinde hakem hastanelerine başvurmak ve sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine işaret edilerek bozulmuştur.
Eldeki davada, bozmaya uyulmuş ise de bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu ve Adli Tıp 2. Üst Kurulundan raporlar aldırılmış ve bu raporlarda, davacının 30/03/2013 tarih ve 28/603 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre davacının engellilik oranı belirlenmiş ise de; davacının yaşlılık aylığının kesildiği 16/04/2008 tarihi itibariyle mevcut hastalık ve arızalarına göre engellilik oranının tespiti gerektiği dikkate alınarak mahkemece dosyanın yeniden Adli Tıp Kurumuna sevki ile rapor aldırılmasına karar verildiği, buna göre Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 758-1773 sayı, 10/04/2019 tarih ve 6477 sayılı rapor ile, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulları hakkındaki Yönetmeliğe göre, davacının 16/04/2008 tarihinde mevcut hastalık ve arazlarına göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %53 olduğu değerlendirildiği ve mahkemece söz konusu Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu Raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin (C) bendinin (b) alt bendi hükmüne göre, “Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılardan; ilgili mevzuatı uyarınca, I. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, II. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az onsekiz yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, III. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az yirmi yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar. Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak kazanarak yaşlılık aylığı alanlar Kurumca kontrol muayenesine tabi tutulabilir.” Kontrol muayenesi sonucu alınan sağlık raporları arasında çelişki bulunması durumunda, bu çelişkinin, 109. maddede belirtilen prosedüre uyularak, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan, itiraz halinde ise Adli Tıp Kurumundan alınacak raporla giderilmesi gereklidir(5510 sayılı Kanunun 95. maddesi). Ancak Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan verilecek rapor ile Adlî Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor arasında çelişki mevcut olması halinde Adli Tıp Üst Kurulundan rapor alınmalıdır.
Bu durumda, mahkemece Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan 10/04/2019 tarihli rapor ile dosyada mevcut Adli Tıp 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 19/04/2018 tarihli rapor arasında çelişki oluştuğu gözetildiğinde, sigortalının aylığının kesilmesine mesnet kontrol muayene tarihinde yürürlükte bulunan en son tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun 10/04/2019 tarih ve 6477 sayılı raporu ile arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla Adli Tıp 2. Üst Kurulu" ndan yeniden rapor alındıktan sonra yapılacak değerlendirme sonucuna göre davacının özürlülük oranının tespiti ile kesilen aylığın yeniden bağlanması şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.