21. Ceza Dairesi 2016/614 E. , 2016/2414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı ve 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği gibi rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle, sanıkların birlikte hareket ederek resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia ve kabul edilen somut olayda; sanık ..."in suça konu çeklerin bilgisi dahilinde kardeşi ... tarafından keşide edildiğini, sanık ..."in vekalete istinaden sanık ... adına çekler düzenlediğini savunmaları, mağdurların çek bedellerinin ödenmesi nedeniyle şikayetlerinden vazgeçmeleri karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti ve suç kastının tayini bakımından, daha önce de sanık ... tarafından ... Ticaret Limited Şirketi"ne ait çeklerin mağdurlara veya başkalarına verilip verilmediği, çek karnelerini veren bankalardan bu yolla keşide edilen çeklerin ödenip ödenmediğinin sorulması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2-) Kabul ve uygulamaya göre de;
a-) Sanıklar hakkında suça konu 30.01.2005, 05.02.2005, 20.02.2005, 26.02.2005, 28.02.2005, 15.03.2005, 16.03.2005 ve 14.05.2005 keşide tarihli çekleri sahte olarak tanzim edip, borçlarına karşılık olarak şikayetçilere vermesinden ibaret olayda, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; bu tür suçlardan zarar görenin birden fazla kişi olması mümkün ise de belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun, mağdurunun "kamu güveni" olduğu, fiil tarihleri de dikkate alınarak; sanıkların fiillerinin bir suç işleme kararı ile mi yoksa yenilenen suç işleme iradesi ile mi gerçekleştiği hususu karar yerinde tartışılmaksızın eylemlerin yetersiz gerekçe ile yedi ayrı sahtecilik suçunu oluşturduğunun kabulü ile mahkumiyete hükmolunması,
b-) 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesinde yer alan "lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir" hükmü karşısında, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nun ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanıp, leh ve aleyhteki hükümleri ayrı ayrı ele alınarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerekirken, bu ilkelere uyulmadan ve denetime olanak vermeyecek şekilde 5237 sayılı Yasa hükümleri uygulanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı,
c-) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 15.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.