23. Hukuk Dairesi 2014/1698 E. , 2014/5704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2013
NUMARASI : 2011/305-2013/604
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 18.12.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 4. maddesine göre daire paylaşımında arsa sahiplerine 5. katın tamamı ve 7. katın batı tarafındaki daire olmak üzere toplam üç daire verileceğini, geriye kalan dairelerin müvekkili yükleniciye ait olduğunu, yapılan inşaatın sekiz katlı ve her katta iki daireden oluştuğunu, kat irtifakı kurulduğunda tüm bağımsız bölümlerin arsa sahipleri adına tapusunun çıktığını ve inşaatın ilerlemesine bağlı olarak müvekkili yükleniciye düşen dairelerin satımı için vekalet verileceğini, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davalının kendisine düşen dairenin içerisine harcamak üzere 3.000,00 TL nakit para ve teminat olarak 10.000,00 TL bono vermeleri karşılığında 14 no"lu bağımsız bölümün tapusunu vereceğini beyan ettiğini, müvekkilinin bu şartları da yerine getirmesine ve ihtarname çekilmesine rağmen davalının tapu devrine yanaşmadığını ileri sürerek, 7. kat 14 no"lu dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, noterde yapılan 18.02.2005 tarihli sözleşmeden sonra imzalanan 22.10.2009 tarihli ek ve tadilat sözleşmesinin 3-c maddesinde 7. katta karşılıklı iki dairenin kendilerine bırakıldığını, talebi halinde bu iki dairenin içeriden birleştirilerek tek daire haline geleceğinin kararlaştırıldığını, ancak davacının bu işleri tamamlamadığını, 14 no"lu daireyi sattığını söylediği üçüncü şahsın dairede ikamet ettiğini, bu konuda dava açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına göre; kural olarak resmi şekilde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin adi senetle tadilinin geçersiz olduğu, ancak, somut olayda taraflar arasında düzenlenmiş 08.12.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde ruhsat tarihinden itibaren otuzaltı ay içerisinde inşaatın tamamlanması kararlaştırılmış ise de, inşaat ruhsatının 27.10.2009 tarihinde alındığı ve kat irtifakının 08.12.2009 tarihinde kurulduğu, 29.09.2009 tarihinde inşaatın üçüncü kat seviyesine kadar projesiz ve ruhsatsız olarak yapıldığı ve davalı arsa sahibinin talebi üzerine durdurulduğu, taraflar arasında geçersiz olduğu iddia edilen 22.10.2009 tarihli ek ve tadilat sözleşmesi yapıldıktan sonra inşaat ruhsatının alındığı ve kat irtifakının kurulduğu, sonrasında inşaat %95 oranında tamamlandığından inşaatın 22.10.2009 tarihli ek tadilat sözleşmesinden sonra bu sözleşmeye uygun olarak projesinin yapılıp iskân ruhsatının alındığı ve tamamlandığının kabulü gerektiği, davacı yüklenicinin inşaatı ek tadilat sözleşmesine uygun olarak projesini yapıp, inşaat ruhsatını alıp tamamladıktan sonra bu sözleşmenin şekil eksikliği nedeniyle geçersiz olduğunu iddia etmesinin TMK"nın 2. maddesinde belirtilen objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, ek tadilat sözleşmesi uyarınca 7. kat 14 no"lu bağımsız bölümün davalı arsa sahibi M.. U.."a bırakıldığı anlaşıldığından, davacı yüklenicinin asıl sözleşme uyarınca bu bağımsız bölümün kendisine ait olduğunu ileri süremeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı yüklenici ile arsa sahiplerinden davalı M.. U.. arasında yapılan 22.10.2009 tarihli ""Ek ve Tadilat Sözleşmesi"" başlıklı sözleşmenin, dava konusu daire ile ilgili hükmü dava dışı arsa sahiplerinin aleyhine herhangi bir hüküm içermediği, tüm arsa sahipleri için teminat dairesi olarak bırakıldığı asıl sözleşmede de belirtilmediği, yükleniciye isabet eden 7. kat 14 no"lu dairenin anılan davalı arsa sahibine bırakıldığı yönünde paylaşımı düzenlediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, yüklenicinin adi yazılı şekilde yapılan anılan Ek ve Tadilat sözleşmesi ile kendisine isabet eden dairelerden birinin davalıya ait olduğunu kabul ettiği, buna göre davacı yüklenicinin asıl sözleşme uyarınca bu bağımsız bölümün kendisine ait olduğunu ileri süremeyeceği gerekçesiyle yetinilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca inşaata ait iskân ruhsatının henüz alınmamış olduğu gözardı edilerek dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde iskân ruhsatının alındığı ve tamamlandığının kabulü gerektiği ve ayrıca davacı yüklenicinin inşaatı ek tadilat sözleşmesine uygun olarak projesini yapıp, inşaat ruhsatını alıp tamamladıktan sonra bu sözleşmenin şekil eksikliği nedeniyle geçersiz olduğunu iddia etmesinin TMK"nın 2. maddesinde belirtilen objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı gerekçeleriyle de varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi gereğince gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.