Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesine göre açıklanan TCK"nın 134/2, 62/1,53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, 01.03.2009 tarihinde işlediği sabit görülen özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK"nın 134/2, 62/1 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bartın Asliye Ceza Mahkemesinin 10.10.2011 tarihli, 2009/763 esas, 2011/728 sayılı kararının itiraz edilmeden 18.04.2012 tarihinde kesinleşmesinin ve kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin başlamasının ardından, Bartın 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli, 2014/754 esas, 2015/341 sayılı kararı ile 28.02.2014 – 24.07.2014 tarihleri arasında işlediği sabit görülen hakaret suçundan dolayı TCK"nın 125/1, 43,/1, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince 1.8600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyet hükmü 31.03.2015 tarihinde kesinleşen sanık hakkında, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle ihbarda bulunulmasını müteakip, duruşma açılarak, sanığın savunması alınıp, 10.10.2011 tarihli hükmün CMK"nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına ilişkin Bartın 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 15.07.2015 tarihli, 2015/455 esas, 2015/854 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede:
Dosya kapsamına göre; katılana ait müstehcen resimlerin ifşa edildiğine dair duyumların artması üzerine sanığın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ...’den katılana ait resimleri kendisinde göstermesini istemesi üzerine, ...’in katılana ait resimlerin bulunduğu tanışabilir hazıfa kartı ile sanığın iş yerine gelerek iş yerinde bulunan bilgisayarda sanığa göstermesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın, diğer sanık ...’i azmettirerek katılana ait resimleri yetkisiz üçüncü kişi konumunda bulunan kendisine görtermesini sağlaması şeklindeki eylemi nedeniyle diğer sanık ..."nin eyleminden TCK’nın 38. maddesi delaletiyle azmettiren sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiğinden yerel mahkemenin özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın katılanın resmini ifşa etmediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 12.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.