11. Hukuk Dairesi 2015/6861 E. , 2016/1288 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
.
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/03/2015 tarih ve 2014/79-2015/40 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 14/02/2013 tarihinde "..." ve 27/11/2012 tarihinde "..." markalarının tescili için başvuruda bulunduğunu, markaların 17/03/2014 ile 23/01/2014 tarihlerinde tescil edildiğini, davalının internet sitesinde müvekkili adına tescilli markaları aynı adla ve aynı ürün üzerinde kullanarak satışa arz ettiğini, buna rağmen davalıya gönderilen ihtarnameye davalı tarafından markaların kullanılmadığı şeklinde cevap verildiğini oysa, davalının müvekkilinden izin almadan markaları kullandığını ve bu eyleminin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulmasını, bu amaçla "..." ve "..." adreslerine erişimin engellenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 27/11/2012 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin ortakları arasında davacının da bulunduğunu, dava dışı ... A.Ş. ile ...Sanayi arasında müvekkili şirketin kurulması hususunda protokol yapıldığını, halen protokolün geçerliğinin ve davacının ortaklığının devam ettiğini, işbu ortaklık ilişkisi nedeniyle markaların belirli bir süre müvekkili tarafından ticari hayatın olağan akışına ve protokole uygun olarak kullanılmış ise de, davacı tarafından gönderilen ihtarname sonrası kullanıma son verilerek internet sitesi ve kataloglardan çıkartıldığını, davacının anılan ihtarname ile amacına ulaştığından davanın konusuz kaldığını, müvekkilinin kullanımının davacının onayı ve kabulü doğrultusunda olup, aksinin düşünülemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirketin ortağı ve markanın tescilli sahibi olup, kullanımı konusunda davalı şirkete yazılı bir izin veya lisans sözleşmesine dayalı izin vermediği, davalının, hayatın olağan akışı gereği markayı kullandığını, davacının ihtarnamesi üzerine kullanıma son verdiğini savunmuş ise de, davacının zımni izni olduğu yönünde bir kabul için yeterli delil bulunmadığı, öte yandan, davalının atıf yaptığı protokolün tarafları arasında davacının bulunmadığı, buradaki taahhütlerin marka sahibini bağlamayacağı, davacının hissedar olmasının da sonucu değiştirmeyeceği, davalının markayı kullandığını ikrar ettiği oysa, basiretli bir tacir olarak marka kullanımını lisansla düzenlemek durumunda olduğu halde, bundan zuhul ettiğinden kusurlu olduğu, bu nedenle, marka sahibinin maddi tazminat yanında, olayın mahiyeti, yanların konumu ve ilişkileri, tecavüzün boyutu ve sonuçlarına göre uygun bir manevi tazminatı da hak ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının, davacıya ait tescilli markayı kullanarak üretim, satış, internet ortamında tanıtım şeklindeki markaya tecavüz ve "..." ve "..." adresleri yoluyla markayı kullanma eylemlerinin durdurulmasına, erişimin engellenmesine, 864,73 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın 17/12/2013 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 198,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.