11. Hukuk Dairesi 2015/7111 E. , 2016/1287 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/02/2015 tarih ve 2013/297-2015/34 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "...." ibareli, 2009/35389 no"lu ve "...." ibareli, 2011/60767 no"lu, 24, 25, 35 sınıflarda tescilli markaları olduğunu ve markasını tescil tarihinden itibaren yoğun bir şekilde kullandığını, bu markaların benzeri olan "...." ibaresinin davalı tarafından “...” adlı internet sitesinde, TV"de, radyolarda, reklamlarda, bilbordlardaki afişlerde 25 ve 35. sınıf kapsamında kullanıldığını, kullanımın markasal bir kullanım olduğunu, müvekkili adına tescilli markalar ile davalı tarafından kullanılan ibare arasında benzerlik bulunduğundan davalı kullanımının iltibasa ve müvekkili marka hakkına tecavüze sebebiyet verdiğini ileri sürerek, tecavüzün tespiti, men"i, “...” ibaresinin davalı tarafından web sitesinde, hizmetlerinde, ürünlerinde, tabela, reklam ve her türlü ticari evrakı üzerinde kullanımının engellenmesi, 300.000 TL"den az olmamak üzere maddi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tescilli markasına "..." ibaresini ekleyerek bir slogan yarattığını, davacı markasının ise, hiçbir ayırt ediciliği olmayan, dünyaca kullanılan jenerik sözcüklerden oluştuğunu, ".."+"..." veya ".."+".."+"..." sözcüklerinin ayrı ayrı ve birlikte herkes tarafından bilinen sözcükler olduğunu, bileştiğinde de aynı anlama gelmediğini, müvekkilinin hem ticaret unvanında hem alan adında "..." ibaresini kullanmasının, marka üzerinde yapılan yoğun reklam ve yatırımların sadece tüketicilere ulaşmakla sınırlı kalmadığını, elektronik ticaret sektöründe de herkes tarafından bilinmesini ve tanınmasını sağladığını, “...” ibaresinin müvekkilinin tescilli markası ve ticaret unvanına tek bir sözcük eklenmesiyle oluşmuş bir slogandan ibaret olduğunu, dava konusu marka ile müvekkilinin kullandığı ve jenerik sözcüklerden oluşan slogan arasında benzerlik olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı adına "..." ibaresi marka olarak tescil edilmiş olup, davalının tescilli marka kapsamında kullanım hakkı olduğu, davacı markasına yönelik bir kullanımı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.