13. Hukuk Dairesi 2016/14128 E. , 2019/468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılar ile düzenleme şeklinde hazırlanan Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapımı Sözleşmesi"ni 25.11.2010 tarihinde karşılıklı imzaladığını, sözleşmenin eki olan teknik şartnameye göre 110 metrekareden büyük olan bağımsız bölümler için 2 araçlık otopark alanı tahsis edileceğinin vadedildiğini, ancak kendisine tahsis edilmiş olan otopark alanının bir yanında duvar bulunması nedeni ile 2. aracın park etmesinin çok güçleştiğini veya park edildikten sonra araçtan güçlükle inilebildiğini, bu sebeple sözleşmeye uygun olarak ifanın gerçekleştirilmemiş olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle 10.000,00 TL"nin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazın teslim tarihinin 05.11.2012, kendilerine yapılan ilk ihbar tarihinin ise 17.03.2015 olduğunu, davacının talebini hak düşürücü süre içinde ihbar etmemiş bulunduğunu, dava konusu taşınmazında sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği gerekçeleriyle davanın reddinin gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalıların temyizi yönünden; mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine ise herhangi bir vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Oysa ki, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesi; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir” hükmüne göre davalılar vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. O halde, mahkemece, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus düşünülmeksizin karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan birinci bent gereğince, davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar lehine BOZULMASINA peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya, 29,20 TL harcın davalılara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.