
Esas No: 2014/2404
Karar No: 2014/5673
Karar Tarihi: 16.09.2014
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2404 Esas 2014/5673 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05/04/2013
NUMARASI : 2011/477-2013/216
Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 27.11.2013 gün ve 6223 Esas, 7506 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, kooperatifin 08.10.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 6, 7, 8, 9 ve 10. maddelerinde alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, toplantıya çağrının da usulsüz yapıldığını ileri sürerek, bahsi geçen maddelerde alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, çağrının usulüne uygun olarak yapılmadığını ileri sürdüğü genel kurul toplantısına katıldığını, 6, 7 ve 9 no"lu kararlara ilişkin muhalefetini toplantı tutanağına geçirttiğini ancak, 8 ve 10 no"lu kararlara karşı muhalefet şerhi koymadığını, alınan kararların yasaya ve anasözleşmeye aykırılık teşkil etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu edilen genel kurul toplantısına çağrının usulüne uygun olduğu, davacının toplantıya bizzat katıldığı, 8 ve 10. maddeler yönünden usulüne uygun muhalefet şerhi bulunmaması nedeniyle kararların iptali için dava açma hakkının bulunmadığı, 6, 7 ve 9. maddelerde alınan kararların ise gerek 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu gerekse anasözleşme hükümlerine aykırılık teşkil etmediği ve kooperatifin varlığının devamı için gerekli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 27.11.2013 tarih ve 6223 E., 7506 K. sayılı ilamıyla, mahkemece, iptali talep edilen 8 ve 10. maddelerde davacının muhalefet şerhinin bulunmadığı, diğer maddelerde alınan kararların ise yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmişse de; 6, 7 ve 9. maddelerde kullanılan ifadelerin de usulüne uygun bir muhalefet şerhi olmadığından bu maddeler yönünden de davacının, dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle reddi gerektiği, ancak sonucu itibariyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu belirtilerek gerekçesi değiştirilmek suretiyle karar onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53/1. maddesi uyarınca, genel kurul toplantısında hazır bulunan ortakların alınan kararlara karşı iptal davası açabilmeleri için, ret oyu kullanmış ve muhalefetlerini de toplantı tutanağına kaydettirmiş olmaları gerekmektedir. Emredici nitelikte olan bu yasal düzenlemenin, davalı kooperatif anasözleşmesinin 38. maddesinde de aynen tekrarlandığı görülmektedir. Dava açma koşulu olarak aranan muhalefetin, oylama öncesinde gündem ve görüşmelere yönelik düşünce açıklamak ve eleştiri getirmek suretiyle değil, oylama sonrasında ve oylama sonucuna yönelik olarak yapılması gerekmektedir. Red oyu verdiği halde, üyenin muhalefet şerhini oylama sonrasında yazdırmaması halinde, HMK"nın 114/2. madde hükmü yollaması ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53. ve anasözleşmenin 38. madde hükmünde aranan dava şartlarının gerçekleşmediği gözetilerek, HMK"nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. 8 ve 10. maddelerin oylaması sonrasında muhalefet şerhi yazdırılmamış olmasını esas alan mahkemenin bu yöndeki gerekçesi ve Dairemizin bu gerekçeyi onaması doğru ise de, mahkeme gerekçesinde 9. madde yönünden oylama sonrasında muhalefet şerhi yazdırılmış gibi kabul edilmesinin doğru olmadığının Dairemiz ilamında ""iptali istenen genel kurulun 9. maddesinde davacının oylamadan önce yaptığı açıklamaların muhalefet şerhi niteliğinde olmadığının kabulü gerektiği"" şeklinde belirtilmesi gerekirken, Dairemiz ilamında 9. madde için davacı tarafından genel kurulda kullanılan ifadelerin sanki oylama sonrasında kullanılmış gibi değerlendirilmesi hatalı olmuş ise de, Dairemiz ilamı 9 no"lu kararın gerekçesi yönünden sonucu itibariyle doğru olmuştur.
Öte yandan, onama ilamında 8, 9 ve 10. maddeler yönünden ""davanın usulden reddine"" karar verilmesi gerektiğinin belirtilmesi gerekirken, ""davanın reddine"" karar verilmesi gerektiğine işaret edilmesi de hatalı olmuş ise de, hüküm fıkrası yönünden de yerel mahkeme ve Dairemiz ilamı bu maddeler yönünden sonucu itibariyle doğru olmuştur.
Bu açıklamalara ve Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, genel kurulun 8, 9 ve 10. maddelerine yönelik olup, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin genel kurulun 6 ve 7. maddelerine yönelik karar düzeltme itirazlarına gelince; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53 ve anasözleşmesinin 38. maddesinde iptali kabil kararların iptali davası açma koşullarından biri de ""toplantıda hazır bulunanların kararlara aykırı kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirtmek"" olarak ifade edilmiş olup, anasözleşmenin ""Genel Kurul Tutanağı"" başlıklı 39. maddesinde Genel Kurul Tutanağı"nın muhalif kalanların muhalefet sebeplerini de içermesi gerektiği öngörülmüş ise de, bu hükümle anılan 53 ve 38. madde hükümlerinde aranan muhalefet şerhinin içeriğinde tereddüte düşülmemesi bakımından ""gerekçenin"" tutanakta yer alması gerektiğine işaret edilmiştir. 53 ve 38. maddelerde kullanılan ""keyfiyetin tutanağa geçirilmesi"" ifadesi karşısında, muhalefet şerhinin mutlaka gerekçeli olması şart olmayıp, muhalefet iradesinin tutanaktan anlaşılması yeterlidir. Dairemizin 01.03.2012 tarihli 2011/3572 E., 2012/1590 K; 05.03.2012 tarih ve 2011/2654 E., 2012/1628 K. sayılı ilamları da bu yöndedir. YHGK"nın 20.12.2013 tarih ve 23-121 E, 1674 K. sayılı ilamında, "" kooperatif genel kurul kararlarına karşı dava açabilecek pay sahipleri ve diğer kişilerin muhalefet ettikleri kararlara karşı muhalefet ettiklerini tutanağa geçirtmeleri yeterli olup, ayrıca bir de muhalefet gerekçelerini yazdırmaları veya ayrı bir muhalefet şerhi içeren dilekçe vermeleri gibi bir zorunluluk aranmamaktadır. Kaldı ki, böyle bir şartın aranmasının hak arama özgürlüğünü zorlaştıracağında kuşku bulunmamaktadır."" anlatımına yer verilmiştir.
Somut olayda, davacının, iptali istenen 6. maddeye yönelik yapılan oylama sonrasında “..... inşaatın teslim şeklini kaba inşaat olarak girdim alınan karara şerh düştüm” ve 7. maddeye yönelik, “A.. İ.. ve S.. S... red oyu kullandıklarını belirterek şerh düşülmesini istedi” şeklinde tutanağa geçen ibarelerin, oylama sonrasında ve oylama sonucuna yönelik olması ve muhalefet iradesini yansıtması nedeniyle muhalefet şerhi olarak kabulü gerekir. Mahkemece, davacının 6 ve 7. maddelere yönelik usulüne uygun muhalefet şerhi bulunduğu hususu isabetli olarak kabul edilip, alınan kararların yasa ve anasözleşmeye uygun olduğu belirlenmiştir. Buna göre, Dairemizce bu maddeler yönünden hükmün mahkeme ilamında yazılı gerekçelerle onanması gerekirken, gerekçe değiştirilerek onandığı anlaşıldığından, Dairemizin gerekçe değiştirilmesine yönelik 19.11.2012 tarih ve 3791 E., 6782 K. sayılı kararı, 6 ve 7. maddeler yönünden kaldırılarak, hükmün mahkeme kararında yazılı gerekçelerle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, 8, 9 ve 10. maddeler yönünden davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, 6 ve 7. maddeler yönünden karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 27.11.2013 tarih ve 6223 E., 7506 K. sayılı değişik gerekçe ile onama kararının bu maddeler yönünden kısmen kaldırılarak, yerel mahkeme kararının mahkeme ilamında yazılı gerekçelerle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.