Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7384
Karar No: 2016/1268
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7384 Esas 2016/1268 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/7384 E.  ,  2016/1268 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    .

    Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/12/2014 tarih ve 2010/738-2014/2099 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin ... Tuğla Kiremit Sanayi Ticaret Anonim Ortaklığı unvanlı şirketin 180 hissesine sahip olduğunu, hissedar olmasına rağmen bugüne kadar kar payı almadığını, şirket hakkında bu güne kadar bilgilendirilmediğini, bu nedenlerle müvekkilinin sahip olduğu şirket hissesine düşen ve ancak 2000 ila 2009 yıllarını kapsayan bilanço primleri arasında tahakkuk etmesine karşın ödenmeyen yıllık kar paylarının tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, tespit isteyen davacıya, şirket kayıtlarında mevcut adresine mazbata gönderildiğini ancak tanınmadığı belirtilerek tebligatların iade olunduğunu, 2009 yılında yeni adres bildirildiğini, gönderilen tebligatların ..."ya tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin yıllarca bilançoyu zararla kapattığını, son iki yıl içerisinde kar etmeye başladığını, bu karın da çok cüzi miktarda olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulü ile, davacının davalı ...Tuğla Kiremit Sanayi ve Ticaret Anonim Ortaklığındaki 180 / 20.000.000 hissesine karşılık 2000-2009 yılları arasında ortaklara dağıtılabilir kardan hissesine isabet eden payın 0,70 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davalı şirketin 2000-2009 yıllarını kapsayan bilançosunun ve yıllık bilançoya göre kar payının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak; 6100 sayılı HMK"nın “Zaman Bakımından Uygulanma” başlığını taşıyan 448/1.maddesi; “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır” hükmünü içermektedir. Bu madde hükmüne göre, usul hükümlerinin kanunda aksine bir düzenleme getirilmediği takdirde tamamlanmış usul işlemlerine bir etkisi olmayacak, önceki kanuna göre yapılmış ve tamamlanmış olan işlemler geçerliğini koruyacaktır. Somut olay değerlendirildiğinde ise davanın açıldığı 22.09.2010 tarihinde
    yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerinin uygulanması gerekecektir. Medeni Usul Hukuku’nda davacının mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir dava açılabilmesi için, bu davayı açmakta veya hukuki korunma istemekte haklı bir yararının bulunması gerekir.
    Tespit davasında, sadece tespit hükmü verilebilir. Tespit davasında verilen karar ile hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu kesin olarak tespit edilir, diğer bir anlatım ile davalının varlığını inkar ettiği ilişkinin var olduğu veya yokluğunu inkar ettiği hukuki ilişkinin yok olduğu hükme bağlanır.
    Bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için, bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin (hukuki yararının) bulunması gerekir.
    Tespit davasında; eda davasından ve inşai davadan farklı olarak, davacının böyle bir menfaatinin bulunduğu varsayılmaz. Tespit davasında davacı, kendisi için söz konusu olan tehlikeli veya tereddütlü durumun ortaya çıkaracağı zararın, ancak tespit davası ile giderilebileceğini kanıtlamalıdır. Çünkü tespit davası, hukuki bir durum ya da hak henüz inkar ya da ihlal edilmeden, yani herhangi bir zarar doğmadan açılabildiğinden, menfaatin doğmuş ve güncel olması gereğinin bir istisnası olarak ortaya çıkmıştır.
    İşte davacının hukuki ilişkinin derhal tespitinde menfaatinin (hukuki yararının) varlığı için öncelikle davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel (halihazır) ve ciddi bir tehditle karşı karşıya olması gerekir. Bu tehdit çoğunlukla davalının davranışları ile ortaya çıkar. Bu tehdidin davacı için bir tehlike oluşturabilmesi, bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olmasına ve bu hususun, davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmasına bağlıdır Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu"nun 22.05.2013 gün ve 2013/22-561 E., 2013/733 K. sayılı kararında da benimsenmiştir. Yapılan açıklamalar ışığında mahkemece, davacının kâr payı alacağının tahsili için eda davası açma olanağı varken, tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından kar payının tespitine yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    .


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi