Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22914
Karar No: 2017/387
Karar Tarihi: 23.01.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/22914 Esas 2017/387 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/22914 E.  ,  2017/387 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacılar murisinin sürücüsü olduğu motorsiklete çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını, davalı sigortacının 16.168,00 TL. ödediğini; ancak bu bedelin gerçek zararı karşılamadığını, davalı ... ile imzalanan ibraname başlıklı belge nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, 5.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile 15.000,00 TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 05.03.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 54.844,23 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı sigorta şirketi vekili, davacıların talep hakkının zamanaşımına uğradığını, poliçe gereği 16.168,00 TL. ödeme yapıp ibraname alındığını ve davacıların dava haklarının bulunmadığını, kendilerine sunulan belgede desteğin gelirinin 380,00 TL. olarak bildirildiğini, daha yüksek gelir iddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davacı tarafa toplam 20.000,00 TL. ödeme yaptığını ve 30.10.2006 tarihli ibraname imzalandığını, davacı tarafın sigortadan aldığı bedel de düşünüldüğünde tazminat talep hakkının bulunmadığını, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 14.858,74 TL, .... için 1.107,22 TL, ... için 1.890,28 TL, ... için 2.482,01 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminata davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 4.000,00 TL. ile diğer davacılardan her biri için 1.500,00"er TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasında yakınını kaybeden davacıların, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı ... Sigorta, davacılar murisinin ölümü nedeniyle ödeme yaparak ibra edildiğini savunmaktadır. KTK"nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa"nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Bu düzenlemeye göre öncelikle davanın süresinde açılıp açılmadığı değerlendirilmelidir.
    İbranamenin iptali isteminin süresinde olduğunun kabulü halinde mahkemece yapılacak iş; ilk önce, ödeme yapıp ibraname alan tarafın, ödeme yaptığı tarih itibariyle, yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet
    ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.
    Mahkeme tarafından da, KTK"nun 111. maddesi üzerinde durulmuş olmakla birlikte, davacılar için güncel verilere göre hesaplanan tazminat ile davalı sigortacının ödediği miktar doğrudan mukayese edilmek suretiyle, davacıların hak ettiği miktarın, ödenenin bir misli olduğu kabulü ile ibranamenin geçersiz olduğu sonucuna varılmıştır. Mahkemenin hükme esas aldığı 12.12.2013 tarihli raporda, yukarıda ifade edilen biçimde hesaplama yapılmamış, doğrudan hali hazırdaki güncel verilere göre hesap yapılmış olup, anılan rapor bu yönüyle hükme esas almaya elverişli değildir. Bu nedenle mahkemece, yukarıdaki ilkelere göre hesaplamaları içeren rapor alındıktan sonra, davalı sigortacının ödemesi nedeniyle verilen ibranamenin iptali şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazları ile davacılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazları ile davacılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... ve ... Sigorta AŞ"ye geri verilmesine 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi