11. Hukuk Dairesi 2015/10038 E. , 2016/1264 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26.09.2014 tarih ve 2014/360-2014/49 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların yetkilisi ve ortağı bulunduğu .... Şti. arasında 13.01.2009 tarihli acentelik sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, acentelik sözleşmesinin 51. maddesinde işbu sözleşmeden kaynaklı bir borcun çıkması halinde ..."ne, davalıların müştereken ve müteselsilen kefil olarak borçlu olmayı kabul ettiklerini, acentelik sözleşmesinden kaynaklı borçların ... tarafından ödenmemesi nedeniyle 29.12.2009 tarihinde taraflar arasında protokol başlıklı borç ödemeyi düzenleyen bir sözleşme yapıldığını, bu sözleşme ile borcun ödenme şeklinin tespit edildiğini ve davalı ..."in de protokole müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, davalı taraflar ve dava dışı ... tarafından davacı şirkete olan borçların ödenmemesi nedeniyle ... 17. Noterliği"nin 25.05.2010 tarih ve 10045 yevmiye sayı ihtarı ile davalıların temerrüde düşürüldüğünü, davalı ... yönünden 29.12.2009 tarihli protokolden kaynaklı alacağın tahsilde tekerrür olmamak üzere tahsili için.. İcra Müdürlüğü"nün 2010/2723 esas sayılı icra dosyasında icra takibi yapıldığını, bu dosyadaki borç miktarı olarak 144.047,37 TL ve işlemiş ticari avans faizi talep edildiğini, borçlunun yasal süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalıların müşterek ve müteselsil kefil oldukları acentelik sözleşmesinden kaynaklı alacak takibi için ise... İcra Müdürlüğü"nün 2010/2722 esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine icra takibi yapılmış olup, davalıların itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, yapılan bu takipte borç miktarı olarak acentelik sözleşmesi kapsamında olan borç miktarı olan 194.548,34 TL için takip yapıldığını, borçluların mevcut takiplere yaptığı itirazları haksız ve yersiz olup sırf zaman kazanmaya yönelik olduğunu ileri sürerek davalıların ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/2723 esas ve 2010/2722 esas sayılı dosyalarında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçluların haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle asıl alacağın %40"dan aşağı olmayan bir inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar hakkında ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/2722 esas sayılı dosyada 191.499,67 TL asıl alacak, 2010/2723 esas sayılı dosyada 123.503,29 TL asıl alacak miktarı için takip yapıldığı, takibin dayanağının
acentelik sözleşmesi olduğu davalılara ihtarnamelerin 14.06.2010 tarihinde tebliğ edildiği, 2010/2722 esas sayılı takip dosyasındaki takip dayanağının iki adet sözleşme olduğu, sözleşmelerden birinin 12.04.2007 tarihli olup sözleşmenin taraflarının ...ile dava dışı ...Sigorta Ltd. Şti. olduğu, diğer sözleşmenin 13.01.2009 tarihli olup taraflarının ... ve dava dışı ... Sigorta Şirketi olduğu, bu sözleşmeye ... ve ..."in müteselsil kefil, müşterek borçlu sıfatı ile imza atmış olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesinde 2010/2722 esas sayılı icra dosyasında takip dayanağı olan ve 12.04.2007 tarihli sözleşmede davalıların kefil sıfatı ile imzalarının bulunmaması nedeni ile davalıların sorumlu olduğu miktarın bu sözleşme dikkate alınmadan hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı ..."in ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/2723 esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibe 134.503,29 TL asıl alacak, 1.827,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 136.330,63 TL üzerinden asıl alacağın yıllık %16 değişik oranda avans faizi uygulanmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına, asıl alacağın %40"ı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatının davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine; davalılar ... ve ..."in ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/2722 esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile davalıların kefil oldukları sözleşmedeki borç miktarları da dikkate alınarak 56.996,38 TL asıl alacak, 726,02 TL işlemiş faiz olmak üzere 57.722,40 TL alacağın yıllık %16 değişik oranda avans faizi uygulanmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına, asıl alacağın %40"ı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatının davalılar ... ve ..."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak davacının, davalılar aleyhine yapmış olduğu iki ayrı icra takip dosyasında talep edilen toplam alacak tutarı 348.343,06 TL olmakla birlikte, davacı dava dilekçesinde dava değerini 194.548,00 TL olarak göstermiş ve Dairemizin 23.09.2013 tarihli bozma ilamından sonraki 10.06.2014 tarihli dilekçesinde de davalılardan toplam alacağının 194.548,00 TL olması nedeniyle icra takiplerine itirazın kısmen iptalini talep etmiştir. Mahkemece, bu açıklamaya rağmen, davacı 348.343,06 TL üzerinden dava açmış gibi hesaplama yapılarak eksik harcın tamamlanması istenmiş, davacı tarafından mahkemenin talebi üzerine eksik harç tamamlanmış ve davanın değeri 348.343,06 TL kabul edilerek davanın red-kabul oranına göre vekalet ücreti takdir edilmiştir. Dairemiz bozma ilamında evvelemirde davacıya açıklama yaptırılıp eksik harç söz konusu ise harcın ikmali istenildiğine ve davacının açıklamasına göre de eksik harç söz konusu olmayıp dava değeri 194.548,00 TL olarak ifade edildiğine göre, mahkemece harç ikmali yaptırılarak dava değerinin 348.343,06 TL kabul edilmesi ve buna göre ücreti vekalate hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA; ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.