11. Hukuk Dairesi 2015/7205 E. , 2016/1263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
.
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/03/2015 tarih ve 2013/195-2015/137 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalılardan ..."in müvekkili şirketin ortağı ve şirket müdürü olduğunu, diğer davalının ise, müvekkili şirketin hesabının bulunduğu banka olduğunu, şirketin hesabında iki müdür tarafından müşterek imza ile işlem yapılabildiğini, ancak banka hesap hareketleri ile şirket kayıtları karşılaştırıldığında farklılık olduğunun görüldüğünü ve bankadan çekilen paraların nasıl çekildiğinin tespit edildiğini, buna göre 07/03/2012 tarihinde 825,00 TL, 23/05/2012 tarihinde 5.980,00 TL ve 07/03/2012 tarihinde 1.625,00 TL olmak üzere toplam 8.430,00 TL"nin tek imza ile hesaptan... ... tarafından çekildiğinin ve bu paraların şirket kayıtlarına girmediğinin tespit edildiğini, banka kayıtlarında hesabın müşterek olduğunun açık olduğunu, bu paraların çekilmesi ile davalı..."in sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek toplam 8.430,00 TL"nin çekildiği tarihlerden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka vekili; açılan davanın banka yönünden haksız olduğunu, yetkisiz temsille ödendiği iddia edilen paraların şirket adına ödendiğini, ödeme işlemi esnasında diğer yetkili kişinin davalı banka tarafından sehven dekontta imzasının alınmamasının bu sonucu değiştirmediğini, banka personeli ile kurulmuş güvene dayalı ilişki nedeniyle daha önceki müdürün de tek başına para çektiğini, bunun taraflar arasında uygulama haline geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; davacı şirketinin % 50 oranında hissedarı iken ortaklıktan ayrıldığını, ortak oldukları süre içerisinde davacı ile aralarında hesap görme işini halledemediklerini, şirketten dolayı kendisinin yaptığı bazı masrafları davacının ödemek istemediğini, aralarında bu konuları konuştuklarında kendisine ortak hesaplarından para çekebileceğini söylediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ... tarafından farklı tarihlerde toplam 8.430,00 TL çekildiği, davacının fiili muvafakat verdiği ve küçük meblağlı çekimlerle tek yetkilinin imzasının yeterli olduğu yönünde taraflar arasında uygulama geliştiği, bankanın hukuki sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle banka yönünden davanın reddine; bankadan çekilen tutarların şirket kasa hesabında kayıtlı olmadığı,
şirket ortağı olması sebebiyle alacaklı olduğuna dair iddiasının ayrı bir dava konusu olduğu, hesap sahibi şirketin uğradığı zarar nedeni ile sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın kabulü ile, 825,00 TL için 07/03/2012 tarihinden, 5.980,00 TL için 23/05/2012 tarihinden, 1.625,00 TL için 18/07/2012 tarihinden itibaren (toplam 8.430,00 TL) işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, mevduat hesabında bulunan davacı Şirket"e ait paranın, davalı Banka tarafından tek başına para çekmeye yetkisi bulunmayan davacı şirket temcilcisine ödenmesi nedeniyle açılan alacak davası olup, mahkemece davalı Banka ile davacı Şirket arasında gelişen uygulamaya göre yetkili temsilcinin tek imza ile de para çekebildiği, geçmişte de aynı şekilde para çekildiği gerekçesiyle davalı Banka yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ancak taraflar arasında mevduat hesabı açılırken yapılan anlaşmaya göre, davacı şirketin hesabından para çekilebilmesi için şirketi temsile yetkili 2 müdürün de imzasının bulunması gerekmekte olup 07.03.2012-23.05.2012-18.07.2012 tarihlerinde çekilen ve dava konusu olan paraların ise sadece davalı ... imzasıyla çekilmiş olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davalı Banka müşterilerinden aldığı mevduatı özenle saklamak zorunda olduğundan, usulsüz şekilde yetkisiz kişiye yaptığı ödemeler nedeniyle mevduat sahibine karşı kural olarak sorumludur. Bankacılık Kanunu"nun 61. maddesi uyarınca davalı Banka kendisine teslim edilen mevduatı geri ödemekten hiçbir şekilde kaçınamaz. Davalı Banka"nın sunduğu dekonta göre 29.06.2011 tarihinde o dönemdeki yetkili müdürlerden birinin imzasıyla da para çekilmiş olması, bu duruma davacı şirketin zımnen muvafakat verdiği şeklinde yorumlanamaz. Ayrıca geçmişte yapılan tek bir ödeme nedeniyle taraflar arasındaki çift imzayla ödeme yapılabileceği yönündeki anlaşmanın değiştirildiği ve böyle bir uygulamaya geçildiği sonucuna varılamaz. Bu durumda, davalı Banka"nın kusurlu olduğu ve hukuki sorumluluğunun doğduğu kabul edilerek davalı Banka yönünden de davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu açıklanan nedenlerle davalı ..."in tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 431,85 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.