8. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/13257 Karar No: 2014/1471 Karar Tarihi: 03.02.2014
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/13257 Esas 2014/1471 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2013/13257 E. , 2014/1471 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/02/2013 NUMARASI : 2012/238-2013/54
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Şikayet eden borçlu İ.. B.. vekili, İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan ilama dayalı başlatılan takipte borçlu Belediyenin TC. Z.. Bankası A.Ş. İzmir Kurumsal Bankacılık Şubesinde bulunan cari hesabına 672.273,26 TL"lik meblağ üzerine 04.04.2012 tarihinde haciz konulduğunu, 5393 sayılı Kanun"nun 15/son mad. ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"na 5999 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 6. maddesi ve 6111 sayılı Yasanın Geçici 2.maddesi nedeniyle yapılan haciz işleminin Yasaya aykırı olduğunu açıklayarak, haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. HMK"nun 297/2. maddesi hükmü gereğince yargılama sonunda verilen kararda taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça gösterilmesi gerekir. Somut olayda şikayet dilekçesi içeriğinden ve sonuç kısmından şikayetin konusunun icra dosyasındaki borçlu Belediyenin banka hesabına konulan haczin kaldırılması olduğu açıktır. İcra dosyasının incelenmesinde İcra Müdürlüğü"nün 04.04.2012 tarihli müzekkeresi gereği T.C. Z.. Bankası İzmir Ticari Şubesinde bulunan nolu hesaba haciz konulmuş olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece verilen kararda "davanın kabulüne veya reddine" şeklinde bir hüküm kurulmadan "şikayet eden Belediyenin T.C. Z.. Bankası İzmir Tic. Şubesindeki hesaplarına herhangi bir haciz işlemi uygulanmadığı görülmekle ve Mahkemece 15.05.2012 tarihinde verilen tedbir kararının kaldırılmasına" şeklinde hüküm kurulmuştur. Hüküm bu haliyle açık olmadığı gibi, şüphe ve tereddüt uyandıracak, infazda zorluk çıkaracak şekildedir. Hukuk Genel Kurulu"nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E.-1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hüküm içeriğinin aynen infazı zorunludur. İlamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez. Bu nedenle hüküm fıkrasının hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması zorunludur. Bu durumda Mahkemece, 6100 sayılı HMK"nun 297/2. maddesine uygun olarak tesis edilmiş bir hüküm bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.