14. Hukuk Dairesi 2014/8930 E. , 2015/640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.05.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, geçit hakkı ve mecra hakkı kurulması istemlerine ilişkindir.
Davalı, geçit hakkı için ayrılan miktar kadar kendisine yer verildiği takdirde davayı kabul edeceğini belirtmiştir.
Mahkemece, davacıya ait 2355 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalıya ait 4778 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit ve mecra hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü,davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Türk Medeni Kanununun 761. maddesi; “Evi, arazisi veya işletmesi için gerekli sudan yoksun olup, bunu aşırı zahmet ve gidere katlanmaksızın başka yoldan sağlayamayan taşınmaz maliki, komşusundan, onun ihtiyacından fazla olan suyu tam bir bedel karşılığında almasını sağlayacak bir irtifak kurulmasını isteyebilir. Zorunlu su irtifakının kurulmasında öncelikle kaynak sahibinin menfaati gözetilir…” şeklindedir.
Zorunlu su mecra irtifakı kurulmasına ilişkin istemlerde; isteği öne süren kişinin zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ihtiyacı olup olmadığının saptanması, taşınmazının bu ihtiyacını karşılama olanağı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması, su ihtiyacı varsa bunu kendisinin aşırı zahmet ve gidere katlanarak başka yoldan sağlayıp sağlamayacağının araştırılması, bütün bunların yanında da zorunlu su irtifakı kurulacak kaynak
-2-
sahibinin menfaatinin gözetilip gözetilmediği hususları üzerinde durulması gerekmektedir. O yüzden bu tür davalarda zorunlu su irtifakı kurulacak güzergâhtaki bütün taşınmaz malikleri ile kaynak sahibi davada taraf olarak yer almalıdır. Çünkü bu tür irtifakın da kesintisizlik ilkesine göre tesisi gerekir. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği de belirlenerek kararda gösterilmelidir.
Diğer taraftan, irtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir.
Bu tür davaların niteliği gereği de, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacı 2355 parsel sayılı taşınmazını sulayabilmek için davalının 4778 parsel sayılı taşınmazından mecra hakkı kurulmasını istemiştir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece bu konuda yapılan inceleme ve araştırmalar hüküm kurulmasına yeterli değildir. Mahkemece öncelikle Dairemizin yukarıda değinilen ilkelerine göre davacının sulama suyu ihtiyacını başka yoldan karşılama imkanının olup olmadığı belirlenmelidir. Bu inceleme ve araştırma yanında zorunlu su irtifakının kurulmasında..."nın 761 maddesinde aranan koşulların oluşup oluşmadığı konusunda bilirkişilerden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak..."nın 744 ve 761. maddelerinde öngörülen kurallar da göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ve araştırma sonucu, yeterli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 1 nolu bentte yer alan nedenlerle davalının itirazların REDDİNE, 2 nolu bentte yer alan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.