11. Hukuk Dairesi 2015/14053 E. , 2016/1258 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/11/2012 tarih ve 2008/373-2012/504sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı bankayla müvekkili şirket arasında imzalanan 26/10/1995 tarihli ve 19/06/1996 tarihli genel kredi sözleşmeleri uyarınca kredi kullanıldığını, davalı bankanın talebi üzerine bu sözleşmelere dayanarak kullanılan kredilerin 04/06/1997 tarihinde ödendiğini, daha sonra davalı bankadan 04/05/1998 tarihinde toplam 20.800,00 TL spot kredi kullanıldığını, genel kredi sözleşmeleri nedeniyle kullanılan kredilerin ödenmesine rağmen davalı bankanın herhangi bir sebep belirtmeksizin kredi hesaplarını kat ettiğini, kullanılan spot kredilerin vadesinin gelmediğini, kredi hesabının kat edilmesinin haksız olduğunu, bankanın borcu ödenmiş sözleşmeye dayanarak icra takibi yaptığını, bunun üzerine icra takibine kefiller tarafından itiraz edildiğini, itirazların iptali için ...Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 1999/372 esas sayılı dosyasında ve .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 1999/296 esas sayılı dosyasında davalar açıldığını, bankanın kötü niyetli olduğunu, bu davranışıyla diğer bankaların da davacı şirkete kullandırdıkları kredi hesaplarını kat etmelerine ve davacı şirketi ticaret yapamaz ve borçlarını ödemez bir pozisyona soktuğunu ileri sürerek, davacının uğradığı maddi, manevi zararlar ile munzam zararlarını tespiti ile 70.737.166,92 TL maddi zarar, 6.803.100,08 TL munzam zarar, 2.000,00 TL manevi zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iddialarını ispatlayamadığı, kredi hesabının yasalara ve sözleşmeye uygun kat edildiği, sözleşmeyle tanınan hakların kötüye kullanılmadığı, maddi, manevi tazminat ve munzam zarar talebinin haklı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin 07.11.2012 tarihli kararı davacı tarafından süresinde adli yardım talepli olarak temyiz edilmiş, davacının adli yardım talebi Dairemizin 31.03.2014 tarihli ilamı ile reddedilmiş ve temyiz harç ve masraflarının yatırılması için dosya mahalli mahkemeye iade edilmiştir. Mahkeme tarafından temyiz harç ve masraflarının ödenmesi için davacı adına muhtıra çıkarılmış ise de davacı harcı ödemeyeceğini beyan eden dilekçesi ile temyiz incelemesi için dosyanın yeniden Yargıtay"a gönderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 20.04.2015 tarihli ek kararı ile muhtıra gereği yerine getirilmediğinden kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş olmakla, bu kez davacı mahkemenin ek kararını temyiz etmiştir.
Dairemizin 31.03.2014 tarihli ilamında da ifade edildiği üzere adli yardım talebinin reddine ilişkin karara itiraz edildiği taktirde, 11.04.2013 tarih 6459 sayılı Yasanın 23. maddesi ile değişik HMK"nın 337/2. maddesi gereğince işlem yapılması gerekmektedir. Dairemiz ilamının tebliği sonrasında davacı dosyaya sunduğu 11.11.2014 tarihli dilekçesinde adli yardım talebinin reddine yönelik Dairemiz kararına itiraz ettiği ve itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın 12. Hukuk Dairesine gönderilmesini talep ettiği halde mahkemece bu yönde işlem yapılmamıştır. 6100 sayılı HMK"nın 337/2. maddesi gereğince davacının itirazlarını inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesi"ne aittir. Bu durumda mahkemece, adli yardım talebinin reddine dair karar henüz kesinleşmeden, davacıya muhtıra çıkarılması ve buna dayalı olarak da temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkemece verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ek kararın davacı yararına BOZULMASINA, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.