Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8718
Karar No: 2017/377
Karar Tarihi: 23.01.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/8718 Esas 2017/377 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/8718 E.  ,  2017/377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkeme

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Asıl davada, davacı vekili; davacının işyeri sigorta poliçesi ile sigortaladığı eczanenin bulunduğu apartmanın tesisat borularının patlaması sonucu, sigortalı işyerinde hasar oluştuğunu, ekspertiz raporuyla saptanan 19.652,00 TL. hasar bedelini ödeyip sigortalılarının haklarına halef olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 19.652,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan hisseleri oranında tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen davada, davacı vekili; asıl davaya konu olayla ilgili yapılan yargılamada, binadaki kat maliklerinden ..."nın dava tarihinden önce öldüğü anlaşıldığından, asıl davaya konu istemin, bu kişinin mirasçılarına da yöneltilmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 19.652,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan hisseleri oranında tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada, davalılar ... hakkındaki dava konusuz kaldığından, bu davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davalılar ..., . ve ... hakkındaki davanın kabulü ile 961,16 TL"nin 20.11.2009 tarihinden işleyecek yasal faiziyle
    birlikte davalılardan tahsiline; diğer davalılar hakkındaki davanın reddine; birleşen davada ise davalılar ... hakkındaki dava takip edilmediğinden bu davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Asıl ve birleşen dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, yapı maliki olan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
    Asıl ve birleşen dava, kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazda, davalıların kat maliki olduğu binanın ortak tesisatındaki arıza nedeniyle sızan suların, sigortalı işyerinde sebep olduğu iddia olunan hasar nedeniyle, sigorta tarafından ödenen bedelin, davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği öngörülmüştür.
    Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda, davanın HMK 114/1-c.maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi