Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6027
Karar No: 2014/5651
Karar Tarihi: 16.09.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/6027 Esas 2014/5651 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/6027 E.  ,  2014/5651 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/03/2013
    NUMARASI : 2012/518-2013/206

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, İstanbul 2. İcra Müdürlüğü"nün 2009/14232 Esas sayılı takip dosyasında hazırlanan 26.07.2012 tarihli sıra cetvelinde müvekkili ile garameten paylaşıma dahil edilen davalının kamu alacağının borçlusu dava dışı limited şirketin ortağı borçlu H..A.. K.."dan tahsil edilebilmesi için şirket hakkında yapılan takibin sonuçsuz kalması ve sonrasında şirket ortağına ödeme emri tebliği gerektiğini, borçlu ortağa ve şirkete ödeme emri tebliğ edilmediğini, şirket hakkındaki yasal işlemlerin tamamlanmadığını, şirketin acz içinde olduğunun tespit edilmediğini, davalıya sıra cetvelinde müvekkili ile birlikte garameten pay ayrılmasının doğru olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, sıra cetvelinde sadece sıraya itiraza ilişkin davanın icra mahkemesinde görülmesi gerektiğini savunarak, görev yönünden davanın reddini istemiştir
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının vergi alacağının borçlu şirketten tahsilinin mümkün olmaması halinde şirket ortağı aleyhine geçerli bir icra takibi başlatılması gerekirken, dava dışı borçlunun taşınmazına haciz konulması ve sıra cetveline dahil edilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının sıra cetveline dahil edilmesine ilişkin 27.06.2012 tarihli kararın iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, haciz sıra cetveline itiraza ilişkindir.
    Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın mad.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın mad. 142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, limited şirket müdürü olan borçlunun, şirketin vergi borcundan şahsi malvarlığı ile sorumlu tutulmasına ilişkin koşullar gerçekleşmediği halde davalının vergi alacağı nedeniyle şirket ortağının taşınmaz hisselerine haciz konulmasının ve davalıya müvekkili ile birlikte garemeten pay ayrılmasının doğru olmadığı ileri sürülmüştür. Davalı (şikayet olunan) Vergi Dairesi"nin alacağının esası ve miktarı uyuşmazlık konusu olmayıp, 6183 sayılı Yasa"nın 10, 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile Vergi Usul Kanunu"nun 10. maddesinin nazara alınmaması şikayete konu yapıldığından ve bu iddia takip hukuku kurallarına ve sıra cetvelindeki hesaplamaya ilişkin olduğundan, İİK"nın 142/son maddesi uyarınca icra mahkemesi görevlidir.
    Limited şirket ortak ve yöneticilerinin kamu borçlarından sorumluluğu 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun"un 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile VUK"nın 10. maddelerinde düzenlenmiştir. Davalı (şikayet olunan) Vergi Dairesi"nin, şirketin borçlu ortak ve yöneticilerinin sorumluluğuna gidebilmesi için, şirket hakkında takip yapmış olması, şirketin aciz halinde olması ve alacağın şirket malvarlığından tahsilinin mümkün olmadığının belirlenmesi ve bundan sonra, şirket ortak ve yöneticileri hakkında 6183 sayılı Yasa"nın 54. maddesi uyarınca takip yapılarak, ortak veya yöneticilerin malvarlığına haciz uygulaması gerekir.
    Bu durumda mahkemece, İİK"nın 142/son maddesi uyarınca İcra Mahkemesi"nin görevli olduğu gerekçesiyle karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamıştır.
    2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    3-Kabule göre; Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK"nın m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir.
    Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK"nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.
    Mahkemece, sıra cetveline alacağın esas ve miktarına yönelik itirazda bulunulduğu kabul edilerek, hüküm kurulduğuna göre, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, icra memur muamelesini şikayete ilişkin uyuşmazlıklarda kurulması gereken hüküm şekline uygun olarak davalının sıra cetveline dahil edilmesine ilişkin kararın iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi