Dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ve ..."ün beraatine ilişkin hüküm O yer Cumhuriyet savcısı; sanık ..."ın mahkumiyetine hüküm, sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Sanıklar ... ve ..."ün beraatine ilişkin hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; O yer Cumhuriyet savcısının 22/01/2015 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"un 310/3. maddesinde belirlenen bir aylık süre geçtirken sonra 08/03/2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Olay tarihinde katılana telefon açan şahsın komiser olduğunu belirterek, katılanı banka hesaplarının terör örgütleri tarafından kullanıldığına inandırdıktan sonra, onların yakalanması konusunda para vermeye ikna ettikleri ve katılanın, sanık ..."ın banka hesabına para havalesi yaptığı olayda eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.