14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16203 Karar No: 2015/619 Karar Tarihi: 20.01.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/16203 Esas 2015/619 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/16203 E. , 2015/619 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 1082 parsel sayılı taşınmazdaki 1/24 payın dava dışı ... tarafından 01.11.2012 tarihinde davalıya satıldığını, önalım hakkına engel olmak için satış bedelinin yüksek gösterildiğini ve bildirim yapılmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmaza taşkın müvekkilinin evinin bulunduğunu ve evinin yıkılmaması için müvekkilinin taşınmaza değerinden yüksek bedel ödeyerek aldığını, bedelde muvazaa bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, keşifte belirlenen bedel ve masraflar depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, dava konusu payın gerçekte 4.000,00 TL değerinde olduğunu önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Keşif sonucu düzenlenen raporda dava konusu payın değerinin 1.570,00 TL olduğu saptanmıştır. Beyanı alınan tanık, davalı ile pay satışı yapan paydaşın bedel ödeme işlemi sırasında yanında olmayıp, görgüye dayanan bir anlatımı bulunmamaktadır. Davacı tarafından bedelde muvazaa iddiasını ispata yarayan başka bir kanıt sunulmamıştır. Soyut tanık anlatımları ve keşfen belirlenen değer bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya tek başına yeterli bulunmadığından, davacının muvazaa iddiasına itibar edilmemelidir. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından dava konusu payın tapuda gösterilen satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin TMK’nın 734. maddesi uyarınca hükümden önce belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.