Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/34025 Esas 2016/514 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyetlerine dair

Dairemizin 06.07.2015 tarih 2015/7490 Esas 2015/23819 Karar sayılı onama kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/12/2015 tarih ve 2015/337161 sayılı itiraznamesi ile; "Sanıklar hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının dayanağı katılanın kolluktaki anlatımıdır. Katılan kollukta alınan 10/07/2009 günlü ifadesinde "sen ölürsün, hayatın zindan olur diyerek beni tehdit edip küfrettiler" şeklindeki beyanı üzerine sanıklar hakkında kamu davası açılmış, iddianamede de hakaret içerikli söz ya da davranışlar açıklanmadan hakaret suçundan kamu davası açılmıştır. Katılan duruşmada da hakaret içerikli söz ya da davranışların neler olduğunu açıklamadan kolluk ifadesini tekrarla yetinmiş, yerel mahkeme de gerekçeli kararda hangi söz ya da davranışların hakaret suçunu oluşturduğu belirtilmeden sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurmuştur. Yerel mahkemenin olayın tanıklarından ve katılandan hakaret iddiasına yönelik bir beyan alıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunu tayin etmesi gerekirken içeriği şüpheli beyan ve iddialara dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle hükmün bozulması gerekirken onanması nedeniyle onama kararına itiraz etmek gerekmiştir." görüşüyle Dairemizin hakaret suçu yönünden onama kararının kaldırılması talebiyle dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2) Dairemizin 06.07.2015 tarih 2015/7490 Esas 2015/23819 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
Sanıklar hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanın kollukta "sen ölürsün, hayatın zindan olur diyerek beni tehdit edip küfrettiler", mahkemede "olay esnasında bana tehdit vari sözler sarf edip küfürler ettiler" şeklindeki beyanları karşısında, olayın tanıklarından hakaret iddiasına yönelik bir beyan alıp, sanıkların katılana söylediği iddia edilen hakaret içeren sözlerin nelerden ibaret olduğu katılandan sorulup sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.