11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/730 Karar No: 2016/1247 Karar Tarihi: 10.02.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/730 Esas 2016/1247 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/730 E. , 2016/1247 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Tüketici Mahkemesi’nce verilen 14/07/2015 tarih ve 2014/783-2015/1201 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı bankanın müşterisi olduğu, davalı banka nezdinde bulunan döviz tevdiat hesaplarının davalı bankanın kusuru ile TMSF"ye devredildiğini ileri sürerek, devredilen bu paranın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların tüketici sıfatı taşımadığı, davanın kazanç (kar+tasarruf) amaçlı banka işlemcisi (mudi) olduğu, işlemlerin (hesapdevri, zarar doğduğu iddiası) tüketici işlemi sayılamayacağı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, tüketici konumunda bulunan davacının, davalı banka nezdinde bulunan döviz tevdiat hesaplarında bulunan ve dava dışı TMSF"ye devredilen paranın davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir. 15.07.2014 dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı TKHK"nın 3/k-l ve 73. maddesine göre, tüketiciler ile bankalar arasındaki her türlü sözleşme ve hukuki işlemleri tüketici işlemi olarak tanımlanmış ve tüketici işlemlerinden doğabilecek uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş olduğuna göre, mahkemece davaya bakmakla görevli olduğunun kabulü ile işin esasına girilip, gerekli araştırma ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın usulden reddi doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.