Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın, eşe karşı kasten yaralama ve tehdit suçlarını farklı zamanlarda işlediği belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen eşe karşı kasten yaralama ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Sanığın tehdit suçunu İngiliz anahtarı ile işlediğinin iddia ve kabul edilmesine karşısında, sanık hakkında TCK"nın 106/2-a maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken, delillerin takdirinde hata yapılarak, bilirkişi incelemesi yaptırılan ve niteliği itibariyle silahtan sayılması gereken suçta kullanılan aletin silahtan sayılamayacağına karar verilmiş ve bu nedenle aynı Kanunun 106/1-1. maddesi uyarınca hüküm kurulmuşsa da, bu hususun aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamayacağı, eylemin silahla işlenmiş olduğunun anlaşılması karşısında uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı, Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık ..."nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 28/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.