23. Hukuk Dairesi 2014/1721 E. , 2014/5641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/09/2011
NUMARASI : 2010/644-2011/493
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili yüklenici şirket ile davalı arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin bir takım ekonomik problemlere rağmen inşaat yapımına devam ettiğini ancak, davalıların edimlerini yerine getirmemeleri nedeniyle inşaata ruhsat alınamadığını, inşaatın % 70"lik kısmının tamamlandığını, müvekkilinin davalıların da lehine olacak şekilde kat ve daire artırımına ilişkin tadilat projesi hazırlattığını ancak, davalıların resmi makamlarda onay vermediğini, arsa sahiplerinin haksız eylemleri nedeniyle müvekkili şirketin mağdur olduğunu, davalıların fesih beyanında bulunmaları sebebiyle müvekkilinin faaliyete devam şansı kalmadığını ileri sürerek, taşınmazın sözleşme hükümleri ve işin tamamlanma oranına göre müvekkili hesabına düşecek kısmının tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, olmaz ise fazlası saklı 50.000,00 TL"nin ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, ölü kişiler aleyhine dava açılamayacağını, davalılardan H.. A..D.. ve G..D.. dava açılmadan önce öldüğünü, davanın haksız olduğunu savunarak, reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, bir kısım davalıların dava tarihi itibariyle ölü olduklarının anlaşıldığı, ölü kişiye karşı dava açılamayacağının kuşku ve duraksamadan uzak olduğu, ölü davalıların yargılama harici bırakılmak suretiyle hüküm oluşturulamayacağı, öte yandan ıslah suretiyle dahi olsa davada taraf değiştirilemeyeceği ve ölü olan davalıların mirasçılarının davaya katılımlarının bu nedenlerle yöntemsel olarak olanaksız olduğu belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
