11. Hukuk Dairesi 2016/1339 E. , 2016/1240 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
.
... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/05/2015 tarih ve 2015/646-2015/810 D. İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati haciz talep eden vekili, dilekçesi ekindeki genel kredi sözleşmeleri ve ihtarnamelere istinaden borçlular hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, iki adet genel kredi sözleşmesi ve ihtarnameler ile ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, talebini açıklamak üzere talep eden vekiline iki haftalık süre verilmesine rağmen herhangibir açıklama yapılmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119/1-ğ maddesinde, açık bir şekilde talep sonucunun dava dilekçesinde bulunması gereken hususlardan olduğu, 119/2. maddesine göre ise, dava dilekçesinde talep sonucunun açık olmaması halinde, hakimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği ve bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Mahkemece, belirtilen yasal düzenleme uyarınca gerekli olduğuna kanaat getirilmesi halinde, ihtiyati haciz talep eden vekiline talep sonucunu açıklaması için süre verilmesi gerekirken, herhangi bir süre verilmemiş olmasına rağmen iki haftalık süre verildiği ancak talep eden vekili tarafından bir açıklama yapılmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden ihtiyati haciz talep eden yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ihtiyati haciz talep eden lehine BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararı, Dairemiz çoğunluğu tarafından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119/1-ğ maddesinde, açık bir şekilde talep sonucunun dava dilekçesinde bulunması gereken hususlardan olduğu, 119/2. maddesine göre ise, dava dilekçesinde talep sonucunun açık olmaması halinde, hakimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği ve bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin düzenlendiği, mahkemece, belirtilen yasal düzenleme uyarınca gerekli olduğuna kanaat getirilmesi halinde, ihtiyati haciz talep eden vekiline talep sonucunu açıklaması için süre verilmesi gerekirken, herhangi bir süre verilmemiş olmasına rağmen, iki haftalık süre verildiği ancak talep eden vekili tarafından bir açıklama yapılmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
HMK"nın 119. maddesinin madde başlığı "Dava dilekçesinin içeriği"dir. Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hususlar, dava dilekçesinde bulunması gereken hususlardır. İkinci fıkraya göre ise, birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.
Görüldüğü gibi HMK"nın 119. maddesinin birinci fıkrası, dava dilekçesinde bulunması gereken hususlarla ilgili, ikinci fıkrası ise maddede belirtilen hususlardaki eksikliklerin, verilen kesin sürede tamamlanmaması halinde, davanın açılmamış sayılacağına ilişkin hüküm içermektedir.
İhtiyati haciz talebi bir dava değildir. İhtiyati hacze ilişkin düzenleme, İİK"nın 257. ve devamı maddelerinde yapılmıştır.
İİK"nın 258. maddesinin birinci fıkrasına göre, ihtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre, mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.
Bu yasal düzenlemeye göre, mahkeme ihtiyati haciz talebini, mevcut dosya kapsamına göre değerlendirecek, gösterilen deliller, alacak ve ihtiyati haciz sebepleri hakkında mahkemeye yeterli kanaat vermesi halinde, talep kabul edilecek, aksi halde talep reddedilecektir. Mahkeme tarafları dinleyip dinlememekte serbesttir.
Somut olayda, ihtiyati haciz talebini içeren dilekçede karşı taraf olarak, iki limited şirket ve dört gerçek kişi olmak üzere altı kişi gösterilmiştir. Dilekçenin sonuç kısmında ise "... 4.255.737,79 TL alacağımızın tahsili için davalının taşınır-taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına, ... " ibaresine yer verilmiştir.
Temyiz dilekçesinde, kendilerine beyanda bulunmak üzere herhangi bir tebligat yapılmadığı, kararın çıktığını varsayarak mahkeme kalemine başvuran diğer avukatlarına, kalem personelinin hakimin bazı konularda açıklama beklediğini söylemeleri üzerine, hakimle görüşüldüğü ifade edilmiştir.
Bu ifadelerden, ihtiyati haciz talebini içeren dilekçeye altı kişinin ismi yazıldıktan sonra, sonuç kısmında davalı olarak tekil ifade kullanılması sebebiyle, mahkemede, hangi borçlu hakkında ne kadar alacak için ihtiyati haciz istendiği konusunda tereddüt oluştuğu ve bu nedenle talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yasal düzenlemeler ve ihtiyati haciz talebinin niteliği gereği, HMK"nın 119. maddesinin ihtiyati haciz talebine ilişkin somut olaya uygulanamayacağı kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 10.02.2016