MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, 05.02.2010 tarihinde ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2009/963 E. sayılı kararıyla müvekkillerinden ... idaresindeki araca el konulduğunu oysa bu aracın müvekkilince resmi şekilde gerçekleştirilen satış ile davalıdan alındığını ve müvekkilince yine resmi satım işlemiyle diğer müvekkili ..."ye devredildiğini, el koyma işlemi sırasında yapılan inceleme ile aracın şase numarasında değişiklik yapıldığından bahisle ceza davasına konu olduğunu, müvekkillerinin yapılan usulsüz işlemlerden haberi olmayıp iyiniyetli bulunduklarını, araca el konulması sonucu mağdur olduklarını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, son celsede de aracın işletilememesi nedeniyle kazanç kaybına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı şirket temsilcisi, uyuşmazlığa konu olayda temsilcisi olduğu şirketin bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca ceza soruşturması kapsamında araca el konulması sonrasında aracın şase numarasında değişiklik yapıldığının davacılar tarafından öğrenildiği, davalı taraf yetkilisinin şase numarası değişikliğinden haberi bulunmadığını söylese de tacir olan davalının davacıya ayıplı mal sattığının anlaşıldığı, bu işlemi kasten yapmasa bile satım işlemi nedeniyle davacıların uğradığı zarardan sorumlu bulunduğu, davacıların gerçek zararının araç bedeli olması gerekmekte olup, kazanç kaybından dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı, 27.12.2005 tarihli ilk resmi satış işleminde araç satış bedeli 18.250,00 TL olduğundan bu tutarın davacı isteminden fazla bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 10.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline davacının fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve dava şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekili ve davalı şirket temsilcisinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.