23. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9822 Karar No: 2016/8437 Karar Tarihi: 29.09.2016
Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/9822 Esas 2016/8437 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 23. Ceza Dairesi, dolandırıcılık suçundan şüpheliler hakkında yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinin hatalı olduğu kanun yararına bozma talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hal öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermekle yükümlü olduğu ve soruşturma yapmakla yükümlü olduğu, ancak bu yükümlülüğün yerine getirilmediği belirtildi. İtirazların incelenmesi, ilgili bankadan kredi sözleşmelerinin ve noterlik belgelerinin getirtilmesi ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtilen kararda Cumhuriyet savcısının soruşturma yapması gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri ise şöyle açıklandı: 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca Cumhuriyet savcısının görevleri, 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda iddianame düzenlemesi ve 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerektiği belirtildi. 5271 sayılı CMK\"nın 309. maddesi ise kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararların kesinleşmesi halinde kanun yararına bozma talebinin kullanılabileceğini belirtmektedir.
23. Ceza Dairesi 2016/9822 E. , 2016/8437 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/06/2015 tarihli ve 2015/100ö0 soruşturma, 2015/5943 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik ibrazın reddine ilişkin mercii... 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 20/08/2015 tarihli ve 2015/2635 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15/02/2016 gün ve 105-63-974-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/02/2016 gün ve 2016/71328 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteminde; 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki anıklamalar karşısında, somut olayda müşteki vekilinin dolandırıcılık iddiası üzerine... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda şikayet hususunda devam eden yargılama bulunduğu ve yargılamanın sonucunun beklenmesi gerektiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, Cumhuriyet Başsavcılığınca yargılama dosyasının getirtilerek incelenmesi, söz konusu dosyada hakkında soruşturma yapılmayan kişilerin tespit edilerek beyanlarının alınması, ilgili bankadan kredi sözleşmelerinin ve taşıtlar için noterlik belgelerinin getirtilerek bilirkişi incelemesi yapılması, sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden... 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 20.08.2015 tarih, 2015/2635 D.İş. sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 29/09/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.