17. Ceza Dairesi 2016/13601 E. , 2018/13535 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
01.05.2012 tarihli olay yeri inceleme tutanağında, suça konu evin penceresinde zorlama izleri olduğuna dair tespit yapılması karşısında; sanık hakkında mala zarar verme suçundan mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
I)Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Sanığın adli sicil kaydında 12.01.2009 tarihinde kesinleşen, Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/644 Esas ve 2007/916 Karar sayılı ilamıyla ""Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma"" suçundan tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu ve bu hükümde TCK"nın 58. maddesinin uygulanmış olduğunun anlaşılması karşısında, temyize konu dava nedeniyle ikinci kez mükerrir olan sanık hakkında anılan hükümlülüğün tekerrüre esas alınması ve hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi sırasında 5275 sayılı Yasa"nın 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması nedeniyle hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanmayacağı hususunun karar yerinde belirtilmesi gerekirken, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmadığı Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2005/213 Esas, 2005/224 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Katılanın duruşmada alınan beyanında olay günü 04.00’te uyandığında herhangi bir olumsuzluk görmediğini ancak 05.00’te uyandığında hırsızlığın gerçekleştiğini fark ettiğini ifade ettiği, suç tarihinde UYAP’tan alınan bilgilere göre yaz saati uygulaması da dikkate alındığında güneşin 05.54’te doğduğu, gece vaktinin 04.54 te bittiği anlaşılmakla, şüpheli durum sanık lehine değerlendirilerek eylemin gündüz vaktine rastlayan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesindeki artırım hükmünün uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması,
2) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "TCK"nın 143. maddesinin"" uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılıp sonuç cezanın "2 yıl 6 ay hapis cezası" olarak belirlenmesi suretiyle ve T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II)Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Katılanın duruşmada alınan beyanında olay günü 04.00’te uyandığında herhangi bir olumsuzluk görmediğini ancak 05.00’te uyandığında hırsızlığın gerçekleştiğini fark ettiğini ifade ettiği, suç tarihinde UYAP’tan alınan bilgilere göre yaz saati uygulaması da dikkate alındığında güneşin 05.54’te doğduğu, gece vaktinin 04.54 te bittiği anlaşılmakla, şüpheli durum sanık lehine değerlendirilerek eylemin gündüz vaktine rastlayan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken 5237 sayılı TCK"nın 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması,
2) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3) Sanığın adli sicil kaydında 12.01.2009 tarihinde kesinleşen, Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/644 Esas ve 2007/916 Karar sayılı ilamıyla ""başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma"" suçundan tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu ve bu hükümde TCK"nın 58. maddesinin uygulanmış olduğunun anlaşılması karşısında, temyize konu dava nedeniyle ikinci kez mükerrir olan sanık hakkında anılan hükümlülüğün tekerrüre esas alınması ve hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi sırasında 5275 sayılı Yasa"nın 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması nedeniyle hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanmayacağı hususunun karar yerinde belirtilmesi gerekirken, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmadığı Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2005/213 Esas, 2005/224 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 31/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.