2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/25856 Karar No: 2015/11693
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/25856 Esas 2015/11693 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/25856 E. , 2015/11693 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi TARİHİ : 01/10/2014 NUMARASI : 2013/1048-2014/706
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 04.06.2015(Perş.)
KARŞI OY YAZISI
Boşanma kararı, tarafların "irade birliğine" (TMK. m. 166/3) dayanmaktadır. Davalı hükmü, davacının velayetine bırakılan müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası yönünden temyiz etmiştir. Temyiz talebi sadece buna münhasırdır. Hükmün diğer bölümleri temyiz talebinin dışında bırakılmıştır. Hükmün temyiz edilmeyen bölümleri, temyiz süresinin geçmesiyle usulen kesinleşmiştir. Nitekim mahkemece de, temyiz edilmeyen bölümlere ilişkin karara kesinleşme şerhi verilmiştir.
.../...
Yargıtay, tarafların temyiz talepleriyle bağlıdır (HUMK. m. 439/1). Hükmün temyiz edilmeyen bölümleri hakkında inceleme yapılamaz ve bozma kararı verilemez. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 439/II. maddesinde yer alan "temyiz sebepleriyle bağlı olmama" hükmü, kısmi temyiz halinde, kararın temyiz edilen bölümü bakımından geçerlidir. Aksi düşünce, kanun yolu incelemesi için de geçerli olan "tasarruf ilkesine" (HMK. m. 24) aykırı olur. Bu sebeple, sadece iştirak nafakasına yönelik bir temyiz talebi üzerine, hükmün temyiz edilmeyen ve dolayısıyla kesinleşmiş olan kısımlarının bozulmasını doğru bulmuyorum. Sayın çoğunluk, anlaşmalı boşanmanın yan sonuçlarına ilişkin bir temyiz talebinin, anlaşmalı boşanmayı tümüyle bozduğundan hareketle, bu sonuca ulaşmaktadır ki, yukarıda açıklanan sebeple bu düşüncenin kabulüne olanak yoktur. Dava, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir davadır. Bunun sonucu olarak tarafların, bozma isteklerinin dışında bıraktıkları bir hususta inceleme yapılamaz. Bu sebeple temyiz edilen bölümle sınırlı olarak inceleme yapılması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılamıyorum.