Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/17605 Esas 2017/6248 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17605
Karar No: 2017/6248
Karar Tarihi: 27.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/17605 Esas 2017/6248 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/17605 E.  ,  2017/6248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, taraflar arasındaki boşanma davasında kendisi ve müşterek çocuk lehine hüküm altına alınan 100"er TL yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek; nafakaların 500"er TL"ye artırılmasını talep etmiştir.
    Davalı, davayı kabul etmediğini, bir otobüs firmasında bilgi işlem personeli olarak çalıştığını, aylık gelirinin 1.400 TL olduğunu, dava dışı müşterek çocuk Furkan"ın da yardım nafakası davası açtığını ve davanın derdest olduğunu, davacının nafakanın kesilmemesi için sigortasız bir işte çalıştığını duyduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, mümkün olmadığı takdirde 50 Tl"ye indirilmesine, müşterek çocuk Berna için ise nafakanın 100 TL olarak belirlenmesini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 200 TL"ye, müşterek çocuk Berna için belirlenen iştirak nafakasının ise 300 TL"ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.

    Somut olayda; taraflar Bursa 1. Aile Mahkemesinin 28.06.2012 tarihinde kesinleşen 2009/1143 E. 2011/21 K. sayıl ilamı ile boşanmışlar ve davacı kadın lehine 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Eldeki dava ise 22.02.2016 tarihinde açılmıştır.
    Hal böyle iken, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları,yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakası yönünden yazılı şekilde yüksek oranda nafaka artırımına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
    27.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.