12. Ceza Dairesi 2018/4842 E. , 2018/7966 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3-2 ve 53. maddeleri uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2017 tarihli ve 2017/194 esas, 2017/487 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Aynı sanık hakkında aynı fiil nedeniyle İstanbul Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/07/2017 tarihli ve 2017/180-401 sayılı dosyası kapsamında hüküm verilmiş olması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/7. maddesinde yer alan "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir." hükmü gereğince açılmış olan ikinci davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği belirtilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 31/05/2018 gün ve 94660652-105-34-471-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İncelenen dosyaların içeriğine göre, sanık ..."nın 16/02/2017 günü 1,38 promil alkollü olarak araç kullandığının tespit edildiği, aynı olay ile ilgili olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 05/04/2017 tarihli ve 2017/10150 sayılı iddianamesiyle sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı açılan dava sonunda, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/07/2017 tarihli ve 2017/180 esas, 2017/401 sayılı kararı ile yüklenen suçun sübuta erdiği kabul edilerek, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3/2, 63, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 1500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararın 07/10/2017 tarihinde kesinleştiği, ancak aynı eylem nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nın bu kez 21/03/2017 tarihli ve 2017/38758 soruşturma, 2017/10307 esas, 2017/8727 sayılı iddianamesiyle açılan davada, İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2017 tarihli ve 2017/194 esas, 2017/487 sayılı kararı ile sanığın 179/3-62 ve 53. maddeleri uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 10/10/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/7. maddesinde yer alan, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine kararı verilir” şeklindeki düzenleme karşısında, aynı fiil nedeniyle aynı sanık hakkında ikinci kez hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2017 tarihli ve 2017/194 esas, 2017/487 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık ...’nın mahkumiyetine yönelik hüküm fıkrasının, “1- Sanık hakkında aynı fiil nedeniyle daha önceden açılmış bir dava ve verilmiş bir hüküm bulunduğu anlaşıldığından, ikinci defa açılan davanın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/7. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına,” şeklinde DÜZELTİLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 11/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.