Esas No: 2014/8869
Karar No: 2015/593
Karar Tarihi: 19.01.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/8869 Esas 2015/593 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.11.2011 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, intifa hakkına elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının davalılar ile ortak murisleri..."ın mirasından intifa hakkını tercih ettiğini, murisin terekesinde bulunan...ada davalıların davacının intifa hakkına müdahale ederek kullanmasını engellediklerini, kira gelirlerinden davacının hissesine düşen payı ödemediklerini iddia ederek haksız müdahalenin önlenmesine ve geriye dönük son 5 yıllık 7.000 TL.lik ecrimisilin her aya ilişkin bedelin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 22.01.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle ecrimisil taleplerini artırarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 31.861,26 TL ecrimisilin dava tarihinden önceki son 5 yıl için her dönem sonundan itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar murisin ölümünden 22 yıl sonra açılan davanın kötüniyetli olduğunu, davacı lehine intifa hakkı tesis edilmiş ise de, taşınmaz üzerinde fiili taksimin bulunduğunu, taşınmazda davacının kusuruyla meydana gelen tüp patlamasından sonra binanın tamiratında davacının hiçbir katkısının olmadığını, davanın zamanaşımı yönünden reddini, aksi halde binanın onarımı için davalılar tarafından yapılan masrafın hesaplanarak taraflarına ödenmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davacının dava konusu binada kullandığı bir yer bulunduğu, murisin ölümüyle tercih ettiği intifa hakkını yıllardır bu şekilde kullandığı, taşınmaz üzerinde ayni hakkı bulunan davalıların binayı kendi aralarındaki fiili taksime göre kullanımına itiraz etmediği halde, yıllar sonra intifa hakkı bulunduğundan bahisle eldeki davayı açmasının iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı, davacı tarafın TMK"nun 2. maddesi uyarınca iyi niyetli olmadığı, hukuk sisteminde iyi niyetin asıl olduğu, kötü niyetin hukuk çerçevesinde korunmasının mümkün olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosya kapsamına toplanan delillere hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının elatmanın önlenmesine talebinin reddine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ancak dosya çerisindeki 23.03.1990 tarihli ... Sulh Hukuk Hakimliği 1990/125 E., 1990/316 K. Sayılı mirasçılık belgesine göre davacının dava konusu taşınmazın 1/2 hissesi üzerinde intifa hakkı bulunduğundan ve taşınmazın davacı dışındaki mirasçılar tarafından kiraya verilmek suretiyle tasarruf edildiği anlaşıldığından davacının halen kullandığı dairenin getireceği kira bedeli de gözetilmek suretiyle ecrimisile hükmetmek gerekirken mahkemece ecrimisil talebinin de reddedilmesi doğru görülmemiş kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi