16. Ceza Dairesi 2017/1011 E. , 2017/3978 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne yardım
Hüküm : 1-)Sanık ... hakkında; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden;
TCK"nın 314/2, 53/1-2, 58/9, 63/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri gereğince mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
2-)Sanık ... hakkında; Silahlı terör örgütüne yardım suçu yönünden;
TCK"nın 314/2, 53/1-2, 63/1, 3713 sayılı Kanunun
5/1. maddeleri gereğince mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-)Cumhuriyet savcısının temyiz itirazının incelenmesinde;
Cumhuriyet savcısının CMK"nın 291/1. maddesinde öngörülen 7 günlük süreden sonra yaptığı temyiz başvurusunun CMK"nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
2-)Sanıklar müdafilerinin temyiz itirazına gelince;
a-)Sanık ... yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın iddianamede yer alıp mahkemece kabul edilen ve dosya kapsamı ile sübut bulan faaliyetlerindeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk birlikte değerlendirildiğinde, silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil örgüt üyesi olduğunun anlaşıldığı TCK"nın 302. maddesinde düzenlenen Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden ve amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olmadığı, ancak; eyleminin bir bütün halinde silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturacağı, anlaşılmakla tebliğnamede ... yönünde bozma öneren bir numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
b-)Sanık ... yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde,
1-)Mağdur ...’nin aşamalarda değişmeyen beyanı ile mağdur ...’nin kolluk beyanı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında mağdur ...’yi örgüt üyesi olarak istihdam edilmek üzere örgütün kırsal alanındaki kamplarına cebir ve tehditle hukuka aykırı şekilde zorla götüren sanığın eyleminin sübutu halinde amaç suç yönünden vehamet arz ettiğinden ve amaç suçu gerçekleştirme tehlikesi oluşturacağından TCK’nın 302. maddesinde yer alan Devletin birliği ve ülkenin bütünlüğünü bozma suçunu gerçekleştireceği, cebir unsurunun tespit edilememesi halinde ise örgüt üyeliği suçunun oluşacağı gözetilerek, bu beyanlara hangi nedenle itibar edilmediği gerekçe kısmında yeterince tartışılmadan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulmak suretiyle, CMK 289/1-g maddesine muhalefet edilmesi,
2-)Hükmün gerekçesi ve delillerin değerlendirilmesi kısmında sanık ... hakkındaki eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilmesine rağmen, hüküm kısmında "örgütün hiyerarşik yapısına dahil olamamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçu olarak nitelendirilip uygulama maddesinin de "TCK 314/2 maddesi" olarak gösterilmesi suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki meydana getirilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde ön görülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.