2. Hukuk Dairesi 2015/7609 E. , 2015/11675 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Para Alacağı
Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "boşanma ve alacak" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından; diğer taraf lehine hükmedilen tedbir nafakası, kusur belirlemesi ve kendi tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı (...) tarafından ise, her iki boşanma davası, kendi tazminat talepleri, yoksulluk nafakası ve ziynetlere ilişkin hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-davacı vekili, 14.02.2013 ve 13.02.2014 tarihli oturumlarda gösterdiği tanıkların dinlenilmesinden vazgeçtiğini bildirdiğine göre bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı-davacı (nın) diğer yönlere ilişkin temyiz itirazları ile davacı-davalı (nın) temyiz itirazlarına gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Mahkemece, "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların "eşit kusurlu" oldukları kabul edildiği halde, davalı tarafından açılan birleştirilen boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Davacı-davalı (nın), bağımsız konut temininden kaçındığı, eşinin evden ayrılmasından sonra bir başka kadınla görüşmek suretiyle güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu; davalı-davacı (nın) da, eve geç geldiği, bir gece de dışarıda geçirdiği, kayınbabasının kredi kartını kullanmak suretiyle bir arkadaşı için nakit para çektiği, bu suretle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre davalı da boşanma davası açmakta haklıdır. O halde birleştirilen boşanma davasının da kabulü gerekirken, bu davanın reddi doğru bulunmamıştır.
c-Davacı-davalı (...), eşine evlenmeleri sebebiyle takılan altınların bir kısmının bozdurularak araba alındığını, araç kazaya karışıp onarılamayacak derecede hasar görünce sigorta şirketinden alınan para ile bozdurulanların yerine altın alınıp, eşine iade edildiğini ileri sürmüş; tanıklar ise davalı-davacı (ya) ait altınların tamamının satılıp araç alındığını ifade etmişlerdir. Bu durumda, davalı-davacı (ya) ait altınların evlilik sırasında bozdurulup araç alındığı ispatlanmış, davacı-davalı (koca) da bu hususu "bir kısım altınların bozdurulduğunu" kabul etmekle kısmen ikrar ettiğine göre, davalı-davacı (ya) ait altınların, otomobil alımı için bozdurulduğu hususu çekişmesizdir. Davacı, aracın ağır hasar görmesi sebebiyle sigortadan alınan para ile bozdurulanların yerine altın alınıp eşine iade edildiğini bildirdiğine göre, bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür (TMK m. 6). Davacı-davalı, bu iddiasını ispat edememiştir. O halde, davalı-davacı (nın) ziynetlere ilişkin talebinin kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile bu isteğin reddi doğru bulunmamıştır.
d-Davacı-davalı (...), "evlilik ve boşanmadan dolayı uğranılan zararlar, eşi için yapılan kişisel masraflar, eşinin okul masrafları, düğün için yapılan giderler ve eşine verilen altınlara" karşılık, eşinden 20.000 TL maddi tazminat talep etmiştir. Bu talep hukuki ve maddi açıdan belirsizlik taşımaktadır. Taleplerin her birinin aynı hukuki ilişki kapsamına dahil edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara soru sorabilir açıklama yaptırabilir (HMK m. 31). O halde, davacı-davalı vekilinden, maddi tazminat talebinin açıklattırılması, her bir kalem için ne miktar tazminat talep ettiğinin sorulması, bu suretle maddi tazminatla ilgili belirsizliğin giderilmesi, boşanmanın fer"isi niteliğinde bulunmayan tazminat kalemleri için peşin harç noksanlığının tamamlanması yoluna gidilmesi, görev hususu da gözetilerek neticesine göre karar verilmesi gerekirken, bu yönler nazara alınmadan maddi tazminatla ilgili yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) maddenin (b) ve (c) bentlerinde gösterilen sebeplerle davalı-davacı yararına, aynı maddenin (d) bendinde gösterilen sebeple davacı-davalı yararına BOZULMASINA, (b) bendindeki bozma sebebine göre, davacı-davalı (nın) manevi tazminata, davalı-davacı (nın) da, maddi ve manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan ve incelenmeyen yönler haricindeki bölümlerinin yukarıda (2.) maddenin (a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı-davacı (nın) tanıklarının dinlenmediği, eksik incelemeyle karar verildiği yönündeki temyiz itirazlarının yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.06.2015 (Perş.)