Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11601
Karar No: 2019/456
Karar Tarihi: 22.01.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/11601 Esas 2019/456 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/11601 E.  ,  2019/456 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı, 30.10.2013 tarihinde davalıdan dava konusu otomobili satın almış olduğunu, satın alınan otomobilin sol ön kapısında var olan boya farklılığını aracın tesliminden bir ay sonra farkettiğini, davalıya yapmış olduğu başvuruların sonuçsuz kaldığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıp oranında bedelin indirimine veya dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini dilemiştir.
    Davalı, ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile; değiştirilmesi istenen davaya konu aracın aynı marka ve modeli emsal alınarak değiştirilmesine, (Davalı ... Otomotiv ve dahili davalı ... Motorlu Araçların müştereken ve müteselsilen de sorumlu tutulmasına) karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk derece yargılama makamınca, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile ileri sürülen mütalaa ve tespitler ışığında satın alınan malın ayıplı olmasından ve bu ayıbın ilk anda gözle görülemeyecek, gizli ayıp olduğu gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidilmiş ise de, dosyanın incelenmesinde, ilk derece yargılama makamınca hükme ulaşmak için teknik bilgi gerektiren konuda görüşüne başvurulan Makine mühendisi ve kaportacı bilirkişilerce sunulmuş olan raporlar arasında çıkan çelişkinin giderimi için hakem bilirkişi raporu olarak konusunda uzmanlardan bilirkişi heyeti oluşturulmuş, bilirkişiler 12.05.2015 tarihli bir sayfadan ibaret raporlarında “...çok dikkatli bakılması durumunda sol ön kapı üzerinde boya izinin olduğu, aracın alım esnasında bu boya izinin zor farkedileceği ihtimal dahilinde görülmemektedir. Bu ayıbın aracın satış değerini düşüreceği kanaatine varılmıştır.” görüşünü ileri sürmüşler ve sonuç olarak dava konusu araçta 5.000,00 TL değer kaybı olacağını rapor etmişlerdir.
    HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir. Bu bağlamda mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişiler; dava konusu araçta ortaya çıkmış olan boya kusuruna ve bu boya kusurunun oluşturacağı araçta değer kaybına ilişkin olarak hiç bir teknik bilgi ve veri içermeyen, kullanılan ifadeler bakımından kendi içinde çelişkili ve (dosya kapsamına uygun düşmeyen) bir rapor sunmuşlardır. Bu şekilde yetersiz rapor esas alınmak suretiyle eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir Üniversiteden, konularında uzman, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle, teknik verileri gösterir, bu verileri yorumlar mahiyette ve bu yorumların nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, taraf itirazlarını karşılar nitelikte rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı ve bu nedenle eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi