16. Hukuk Dairesi 2017/2682 E. , 2021/1649 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece hava fotoğraflarından yararlanılmadığı belirtilerek, tespit tarihinden öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğraflarının getirtilip dosyanın ikmal edilmesi, daha sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, uzman bilirkişilerin katılımıyla yeniden keşif yapılması, bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın tespit tarihinden 20-25 yıl öncesinde kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiğinin etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kuruluna dosyanın tevdii ile tespitten 20-25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın niteliği ile taşınmaz üzerinde imar- ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihinin ayrı ayrı saptanılmasına çalışılması; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan ise, taşınmazın niteliği ve bitki örtüsüyle ilgili rapor alınması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı Hazine"nin şerhin iptaline yönelik davasının reddine, davacı ...’ın davasının kabulüne, çekişmeli 108 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının komisyon kararının iptali ile taşınmazın 1/3 payları oranında ..., ...,... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı-davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde, zilyetlikle iktisap koşullarının davalı- davacı ... ve arkadaşları yararına gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece, bozma öncesi keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının bakımını davacı ..." ın murisi ... ’nın yaptığını, taşınmazın ölümüne kadar bu kişi tarafından kullanıldığını, ölümünden sonra ise mirasçılarının taşınmazı işlemediklerini, bakımını yapmadıklarını ve kendi haline bıraktıklarını beyan etmiş; bozma sonrası keşifte dinlenen mahalli bilirkişi de, benzer şekilde taşınmazın ölümüne kadar...tarafından kullanıldığını, ölümü ile taşınmazın mirasçılarına intikal ettiğini ve mevcut hali ile kaldığını, mirasçılarından ...’ın komşu taşınmazda bulunan sera ile ilgilendiğini ifade etmiş olup, keşif sonucu dosyaya ibraz edilen bilirkişi kurulu raporlarında da, taşınmazın zeytinli tarla niteliğinde olup, zeminin taşlık ve işlenmemiş halde bulunduğu, üzerinde ise 10 adet 50 – 60 aşı yaşlı, 10 adette 35 – 40 aşı yaşlı zeytin ağaçlarının ve 7 adet ise menengiç ağacının mevcut olduğu, ayrıca 1975 ve 1995 tarihli hava fotoğraflarına göre, bu tarihlerde taşınmaz üzerinde 15 – 20 adet ağaç varlığının tespit edildiği belirtilmiştir. Şu halde, muris ... ’nın 1996 yılında ölümünden sonra taşınmazda bir kullanım bulunmadığı gibi, dosyaya ibraz edilen rapor içeriklerindeki zirai değerlendirmeler sonucunda taşınmazın zeminin taşlık olup, tarım yapılmadığının belirtilmesi karşısında, sözü edilen kişi tarafından sürdürülen zilyetliğin zeytin ağaçlarından yararlanmak şeklinde olduğu, yine düzenlenen bilirkişi raporuna ekli kroki ve ortofotolarda da zeytin ağaçlarının taşınmazın tamamına yaygın olmayıp, dağınık vaziyette ve az sayıda olduğu, dolayısı ile bu duruma göre davacılar yararına iktisap koşullarının oluştuğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, taşınmazların kayıtlarına kullanıcı şerhi verilmesi ancak yasalarla özel düzenleme yapılması ile mümkündür. Yargılama konusu olayda ise, 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu söz konusu olmayıp, yapılan kadastro işlemi tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanun"un Geçici 8. maddesi uyarınca mülkiyetinin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışması olduğundan, bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 sayılı Kanun"un 19. maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde muhdesatın beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkündür. Dolayısı ile tutanağın beyanlar hanesinde yer alan kullanıma yönelik şerhin terkini gerektiği de kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davacı-davalı Hazine’nin davasının kabulüne, davalı- davacı ...’ın davasının ise kısmen kabulüne, taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıma yönelik şerhin kaldırılmasına, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların cins, yaş ve sayıları belirtilmek sureti ile ...’ a ait olduğuna ilişkin beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.