Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14074
Karar No: 2019/2541

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/14074 Esas 2019/2541 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/14074 E.  ,  2019/2541 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili 27.01.2014 hakim havale tarihli dava dilekçesi ile; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/336 E. ve 2003/134 K. sayılı ve 23.10.2003 tarihli ve 07.06.2004 tarihinde kesinleşen ilamı ile; tapuda davacıların murisi Kazım Tümer adına kayıtlı, ... ilçesi, ... köyü, 1861 sayılı 315 m2"lik taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle tapusunun iptal edildiğini, müvekkillerinin büyük kayıp yaşadığını, Devletin kusursuz sorumluluğu ve Devlet güvencesi altındaki tapu kaydına dayanma ve güvenme ilkesi karşısında, bu mağdureiyetin bir bedelinin olması ve Devletçe karşılanmasının tartışmasız bir hak olduğunu, bu sebeplerle, Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince zararın tazmini için Hazine aleyhine adli yargıda dava açma zarureti doğduğunu, devletin kusursuz sorumluluğu esası gözönüne alınarak fazlaya ve ıslaha dair hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00.-TL maddi tazminata ve faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile; 20.000.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesinde “Değer ölçüsüne göre harca tâbi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır…” hükmüne yer verilmiştir.
    Anılan yasal düzenlenme karşısında tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar belirsiz alacak davası niteliğinde olmayıp nispi harca tâbi davalardandır.
    492 sayılı Harçlar Kanununun “Harcı Ödenmeyen İşlemler" başlığını taşıyan 32. maddesinde ise "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır." hükmüne yer verilmiştir.
    Dolayısıyla harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır.
    Davacı taraf, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir.
    Nitekim vurgulanan bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 20 11/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481 sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.
    Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, dava dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden nisbi peşin harç ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi nispi peşin harcın alınması gerekir.
    Ne var ki; davacı vekili nispi peşin harcı ödememiştir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek dava değeri üzerinden nispi harç alınmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
    Bu durumda mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınc dava değeri üzerinden nispi peşin harcı ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harcı ödenen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de; tazmnata konu taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin dava dosyası getirtilerek dosya arasına alınması ve değerlendirme tarihinin, taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarih olarak belirlenip, bu tarih itibari ile taşınmazın niteliği ve değerinin tespit edilmesi gerekirken dava tarihinin değerlendirme tarihi olarak alınması da doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar ve davalı Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi