8. Hukuk Dairesi 2013/9343 E. , 2014/1423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mirasın reddinin iptali
... ile ... ve dahili davalı ... aralarındaki mirasın reddinin iptali davasının reddine dair ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 28.12.2012 gün ve 885/630 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalıdan alacaklı olduklarını tahsil amacıyla icra takibi başlattıklarını, davalının borcunu ödemediği gibi borçlarını ödememek için kötüniyetli olarak murisinin mirasını reddettiğini belirterek, mirasın reddinin iptalini talep etmiştir.
Davalı taraf, muris hayattayken davalının hakkını verdiği için murisin ölümünden sonra davalının mirası reddettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanunu"nun 617.maddesine dayanan mirasın reddi kararının iptali isteğine ilişkin olup, reddeden mirasçının alacaklısı tarafından açılmıştır.
Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler (TMK.md.617/1). Bu süre, zamanaşımı süresi olmayıp, hak düşürücü süredir. Düzenlemeye göre, altı aylık dava açma süresi, ret tarihinden itibaren başlayacaktır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davalı, mirasbırakanın 27.02.2011 tarihinde ölümü üzerine, ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi"ne 12.04.2011 tarihinde başvurarak "mirası kayıtsız koşulsuz reddettiğine" dair beyanda bulunmuş, anılan mahkemece, bu beyanının 26.05.2011 tarihinde tesciline karar verilmiştir. Görülmekte olan dava ise, 04.11.2011 tarihinde açılmıştır. Mirasın kayıtsız koşulsuz reddine ilişkin beyan, tutanakla tespit edilmiş olması (TMK.md.609/3) koşuluyla sulh hakimine ulaştığı andan itibaren sonuç doğurur ve miras bu tarihten itibaren reddedilmiş sayılır. Reddeden mirasçı bu tarihten itibaren mirasçılık sıfatını yitirir. Şu halde ret tarihi, buna ilişkin beyanın sulh hakimine ulaştığı tarihtir. Türk Medeni Kanunu"nun 617/1.maddesinin açık hükmü karşısında, ret tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında altı aylık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Öyle ise davacının talebinin dava süresi
içerisinde açılmadığı sebebiyle reddi gerekirken, davanın ispatlanamadığından bahisle ret kararı verilmesi doğru değil ise de karar redde ilişkin olup sonuç itibariyle doğru olan hükmün açıklanan ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL "nin davacıdan alınmasına, 03.02.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Mirasın gerçek reddi işlemi (TMK. md. 605/1); yasal ve atanmış mirasçılar bakımından, ret talebinin Türk Medeni Kanunu"nun 609. maddesinde gösterilen usulde Sulh Mahkemesine yazılı veya sözlü bildirimin ulaşmasıyla sonuç doğurur. Bu beyan ulaşmakla, irade bozukluğu sebepleri bulunmadıkça, mirasçı beyanını geri alamaz. Mirası bu şekilde reddeden mirasçının alacaklısının reddin iptaline ilişkin dava hakkı ise, Türk Medeni Kanunu"nun 617/1. maddesi uyarına "ret tarihinden" başlar ve altı aylık hak düşürücü süre içinde bu hak kullanılmalıdır. Kanundaki, mirasçının alacaklısı için öngörülmüş, " ret tarihi" olarak belirtilen sürenin başlangıcı; "mirasçının ret beyanının mahkemeye ulaşması tarihi olarak yorumlanamaz. Bu ulaşma tarihi mirasçının kendisi için Türk Medeni Kanunu"nun 605/1. maddesindeki üç aylık ret süresinin başlangıcı için esas alınır. Zira, Sulh Mahkemesi kendisine Türk Medeni Kanunu"nun 605/1. maddesi uyarınca yapılmış ret başvurusunu; süre, mirasçılık hakkı bulunup bulunmadığı, koşullu olup olmadığı, vekille yapılmış ise vekilin özel yetkisi bulunup bulunmadığı gibi, hakkı engelleyici ve düşürücü unsurlar yönünden inceleyecek; Türk Medeni Kanunu"nun 609. maddesi uyarınca ret beyanını bir tutanakla tespit edip, özel kütüğüne tescil edecektir. Alacaklının bu tespit ve tescil işleminden önce mirasın reddedildiğini öğrenme olanağı olduğunun kabulü, hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle, alacaklının altı aylık hak düşürücü süresinin başlangıcı için, kanunda belırtilen "ret tarihi" mahkemenin açıklanan şekilde verdiği "tespit ve özel kütüğe tescil kararı tarihi" olarak kabul edilmelidir. Aksi kabul, hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurur. Davalı mirasçının gerçek reddine ilişkin talebiyle ilgili olarak, Mahkemece 26.05.2011 tarihinde tespit ve tescile karar verilmiş; eldeki temyize konu mirası reddin iptali davası ise, altı aylık hak düşürücü süre geçmeden, 04.11.2011 tarihinde açılmıştır. Davacının iptal başvurusu süresindedir. Mahkemenin mirası reddin iptaline ilişkin davanın reddi kararının esasının
temyizen incelenmesi gerekir. Değerli çoğunluğun temyiz edilen hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına (HUMK.md.438/son) şeklindeki kararına açıkladığım nedenlerle katılmıyorum. 03.02.2014