15. Ceza Dairesi 2017/8480 E. , 2019/11254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, başkanı ve temsilcisi olduğu şirket adına müşterek imza ile çek düzenleme yetkisi olduğu halde, katılandan aldığı ürünler karşılığında 13.125 TL bedelli çeki tek başına keşide edip kendisine vererek haksız yarar sağladığı, bu suretle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Sanığa yüklenen, 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun, yasada öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin, TCK’nın 67/1-a maddesine göre zamanaşımını kesen son işlem tarihi olan sanığın sorgusunun yapıldığı 12/07/2011 tarihinden, inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, imza sirküleri, şirketin temsil ve ilzamına ilişkin yönetim kurulu kararı ile tüm dosya kapsamına göre; diğer şirket yetkililerinin, sanık tarafından tek imzalı olarak çek keşide edilmesine rıza ve muvafakatleri bulunduğunun ve suça konu çekin önceden doğan borca karşılık katılana verildiğinin anlaşılması karşısında, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve sanığın suç kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir,
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, atılı suçtan sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.