19. Hukuk Dairesi 2015/4773 E. , 2015/15597 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2014
NUMARASI : 2014/1099-2014/224
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili hakkında başlatılan takip konusu çekteki cironun müvekkiline ait olmadığını, "N.. B.. V.K" ibaresi yazılarak ve müvekkilinin imzası taklit edilerek, müvekkilinin ciranta gibi gösterildiğini, müvekkilinin yaptığı ödemelerin davalı M.verilen bonolar nedeniyle başlatılan takibe ilişkin olduğunu, çeke dayalı takip dosyasına ilişkin olmadığı halde çeke dayalı takip dosyasından mahsup edildiğini belirterek, çeke dayalı takip dosyası olan İstanbul 3. İcra Müdürlüğü"nün 2010/524 sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile yapılan ödemelerin davalı Muharrem"den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı M.. Ç.. vekili, icra dosyasına yapılan son ödeme 06.10.2011 tarihli olduğundan istirdat talebinin zamanaşımına uğradığını, davalı A. davacının temsilcisi olduğunu, davacının ödemenin hangi dosyaya ilişkin olduğunu belirtmediğini, seçimlik hakkın tarafına geçtiğini, müvekkili tarafından 2010/524 sayılı dosyadan mahsup edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı A.. Ö.., takibe konu çeki mallara karşılık olmak üzere davalı M.verdiğini, çekte davacının cirosunun olmadığını, davalı M. isteği üzerine ve davacının talimatıyla çeki davacı adına vekaleten imzaladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dava ve takibe konu çekin arkasında "N.. B.. V.K" ibaresi yazılı ciro bulunduğu, bu cironun davacının bilgisi dahilinde atıldığı, davacının icra dosyasında 01.09.2011 tarihli haciz tutanağında çeki ve icra dosyası borcunu açıkça kabul ettiği, icra dosyasında borcun bir kısmının davacı tarafından ödendiği, davacı tarafından kısmi ödeme yapıldıktan ve borç kabul edildikten sonra çekteki imzanın ve borcun kendisine ait olmadığını ileri sürmesinin TMK 2. ve 4. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, takibe konu çek üzerindeki ciro imzasının kendine ait olmadığını, imzayı atan A.. Ö.."e verilen vekaletname olmadığını, haciz sırasında baskı altında ödeme taahhüdünde bulunmuş ise de bunun kendisini bağlamayacağını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Çek üzerindeki ciro imzasının A.. Ö. ait olduğu tarafların kabulündedir. Davacı tarafından A.. Ö.."e verilmiş vekaletname dosyaya sunulmamıştır. Bu vekaletname dosyaya kazandırılıp incelenmelidir. Ayrıca 01.09.2011 tarihli haciz tutanağında, davacının borcu ödemeyi kabul ettiği beyanı var ise de, bu beyanın ciro üzerindeki imza nedeniyle çekten kaynaklanan borcu kabul ettiği yönünde değerlendirilmemesi gerekir. Mahkemece, davacının icra dosyasındaki beyanı borcu kabul olarak değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.