Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5192
Karar No: 2016/1045
Karar Tarihi: 09.02.2016

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5192 Esas 2016/1045 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Anadolu 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davada, Muğla E tipi ceza infaz kurumunda tutuklu olan bir sanığın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlamasıyla mahkumiyetine dair verilen hüküm, Yargıtay tarafından bozuldu. Bozma nedenleri arasında, sanığın savunma hakkının kısıtlanması, aldatıcılık yeteneği değerlendirmesinin eksik yapılması, adli emanetin kayıtsız bırakılması, sahte bir belgede sahteciliğin yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik olarak kabul edilmesi ve kanun maddelerinin doğru uygulanmaması yer aldı. Bu nedenlerden dolayı hüküm bozuldu. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklandı: Kambiyo senetleri için sahtecilik suçunun özel belge suçu sayılabilmesi için Türk Ticaret Kanunu'nun 688/6 ve 689/4 maddelerinde belirtilen unsurların taşınması gerekmektedir. 6102 sayılı TTK'da da bu düzenleme devam etmektedir. Bono tanzim yerinin yanı sıra, adres ve idari birim adı da açıkça belirtilmelidir. Bu belirtileri taşımayan bir belgenin özel belge niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesinde yapılan değişiklikler hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından alınan iptal kararı da dikkate alınmalıdır.
21. Ceza Dairesi         2015/5192 E.  ,  2016/1045 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2012/197775
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2012
NUMARASI : 2012/31 (E) ve 2012/847 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

1-Başka suçtan Muğla E tipi kapalı ceza infaz kurumunda tutuklu olarak bulunan ve duruşmadan vareste tutulma talebi bulunmayan sanığın hükmün tefhim olunduğu ..... tarihli oturumda hazır bulundurulmadan yokluğunda karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Sahtecilik suçlarında, suçun maddi öğesi olan aldatıcılık yeteneğinin takdiri mahkemeye ait olduğu da gözetilerek, suça konu belgelerde bu yönden inceleme ve gözlem yapılmadan ve yapılan sahteciliğin, aldatma yeteneğinin nasıl oluştuğu gerekçeli kararda tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Adli emanetin 2011/96 sırasında kayıtlı suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Kabul ve uygulamaya göre de;
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Türk Ticaret Kanununun 688/6 ve 689/4. (suç ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nun 776 ve 777.) maddeleri uyarınca bonoda tanzim yerinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Düzenleme (keşide) yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi gerekir. Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan suça konu bono fotokopisinin incelenmesinde açıkça düzenleme yeri belirtilmemiş, senedi düzenleyenin ismi yanında idari birim olarak "..... Caddesi ..... sokak ...... No:.... /....” biçiminde gösterilen adresin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılabilir bir idari birim adını ifade etmediğinden, suça konu senedin bono vasfını haiz olmayıp, özel belge niteliğinde olduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm tesis edilmesi, yasaya aykırı,
5-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi