19. Hukuk Dairesi 2018/2656 E. , 2019/5060 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekte davacı şirket adına atılmış ciroda şirket yetkililerinin her ikisinin de imzası bulunması gerektiği halde öyle olmadığını, davacının davalıya borçlarının olmadığını belirterek davacıdan tahsil edilen 24.079,56 TL"nin 23.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı ... ile ... şirketlerinin aynı şirket olduğu, ünvan değişikliği yapıldığı ve bu hususun ticaret sicil müdürlüğünce tescil edildiği, şirket vergi numarasının değişmediği, çekin ticari kayıtlarda yer almaması hususunun davacı taraf için bağlayıcı olmadığı, çekin davalı kayıtlarında yer aldığı, iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilinin temyizi üzere Dairemizin 2014/3298 esas ve 2014/6054 karar sayılı ve 27/03/2014 tarihli ilamında yer alan “26.01.2012 tarihli ticaret sicil gazetesine göre davacı ... Ltd. Şti"ni temsile müşterek yetkili olarak ... ve ... isimleri bildirilmiştir. Davacı şirket, dava konusu çek üzerinde ciro kaşesinde iki imza bulunmadığını, kendileri yönünden geçerli bir ciro bulunmadığını, davalının yetkili hamil olmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, bu iddia üzerinde durulmadan ve tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş..” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaya konu çeke ilişkin 05/06/2012 takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirkete 17.780,00 TL borcunun bulunduğu, Adli Tıp Kurumu’nca yapılan imza incelemesi sonucu hazırlanan raporuna göre, davaya konu çekteki lehtar davacı şirket tarafından yapılan beyaz ciroya ilişkin 1. imzanın davacı şirketi temsile yetkili ..."nun eli ürünü olduğu, davacı lehtar şirketin eski ünvanı ... Nakliyat Otomotiv Ticaret Sanayi Limited Şirketi kaşesi altındaki 2.imzaya ilişkin beyaz ciro imzasının davacı şirket yetkililerine ait olduğu tespit olunmamakla birlikte davacı lehtar şirketin davalı hamil alacaklı şirkete takip tarihi itibariyle 17.780,00 TL borcunun bulunması, lehtara ait beyaz ciroya ilişkin imzadan birinin davacı şirket yetkili temsilcisi ..."ya ait olması ve davacı şirket tarafından çekin zilyetliğinin davalı alacaklı hamil şirkete teslim edilmesi karşısında dava ve takibe konu çekteki lehtar beyaz ciro kaşesindeki 2. imzanın davacı şirket yetkili müdürü ..."e ait olmadığı, çekin temlikine ilişkin beyaz cironun geçerli olmadığı iddiasının Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek inceleme yapılmışsa da ticaret sicil müdürlüğünden gelen müzekkere cevabına göre çek keşide tarihi itibarı ile davacı şirketi 10 yıl müddetle ... ve ... müştereken temsile yetkili bulunmakta olup, dava konusu çekte lehtar ciranta kaşesi üzerinde bu iki temsilcinin imzası bulunması gerekirken sadece ...’nun imzasının bulunduğu adli tıp raporu ile tespit edilmiştir. Bu durumda çekin tek imzalı olarak ciro edilmesi, davacı şirketi bağlamayacağı ve sorumluluk altına sokmayacağı gibi çekin altında davacı şirketin önceki ünvanı üzerinde de tek imza bulunmakta olup, bu imza da yine şirketin temsilcilerine ait değildir. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kambiyo hukuku ilkelerine aykırı olarak çekin davalının elinde bulunması ve Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi nazara alınarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.