Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/9034
Karar No: 2015/4658
Karar Tarihi: 17.03.2015

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - konut dokunulmazlığının ihlali - tehdit - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/9034 Esas 2015/4658 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûm edilirken, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına, tehdit suçu başvurusunda ise karar verilmesine yer olmadığına karar verildi. Ancak, suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen hüküm incelenirken 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi gereği lehe olan kanunun uygulanmasını ve tehdit suçundan kurulan hükmün yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kanunlar arasındaki hükümlerin farklılık göstermesi durumunda failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz edileceği belirtilir. Kanun maddeleri ise şöyle: 5271 sayılı CMK.nın 260/1. ve 237/2., 5237 sayılı TCK'nın 7/2., 103., 104., 105. ve 106/1-2. cümle.
14. Ceza Dairesi         2013/9034 E.  ,  2015/4658 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, konut dokunulmazlığının ihlali, tehdit
    HÜKÜM : Sanığın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, tehdit suçundan açılan kamu davasında karar verilmesine yer olmadığına


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    5271 sayılı CMK.nın 260/1. maddesine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, onbeş yaşını doldurduktan sonraki 11.07.2011 tarihli celsede de şikayetinin devam ettiğini bildiren ve suçtan zarar gören mağdure ile müştekilerin şikâyetçi oldukları, suça sürüklenen çocukla ilgili olarak zorunlu vekilin de cezalandırılmasını isteyip mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere mağdure ile müştekilerin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördükleri hususunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure ile müştekilerin davaya katılması ve zorunlu vekil Av. ...’in katılan mağdure vekili olarak kabul edilmesinin ardından yapılan değerlendirmede suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazığının ihlali suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK.nın 231/12. maddesi karşısında, itiraza tâbi olup temyizi mümkün bulunmadığından ve aynı Kanunun 264. maddesi gereğince bu karara yönelik temyiz isteminin itiraz mahiyetinde kabulü ile mahallinde merciince değerlendirilmesi gerektiğinden, incelemenin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizlerle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Suça sürüklenen çocuk hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    5237 sayılı TCK.nın 103. maddesinin nitelikli hali olan ve aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan “tehdit” sebebiyle cezanın artırılabilmesi için tehdit niteliğindeki söz veya eylemlerin suçun işlenmesine yönelik olarak, suçun işlenmesinden önce ya da en geç suçun işlenmesi sırasında yapılması gerektiği, suçun işlenmesinden sonra, suçun ortaya çıkmasını önlemek amacıyla yaptığı tehdidin ise ayrı bir suç oluşturacağı, dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun, cinsel istismara teşebbüsten sonra mağdureye “bunu annene ya da herhangi bir kimseye söylersen Perşembe’de adını çıkarırım, sana kimse inanmaz” demek suretiyle, eylemin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla yaptığı tehdidin ayrı bir suç oluşturup bundan dolayı 5237 sayılı TCK.nın 106/1-2.cümlesi gereğince mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken dosya içeriğiyle uyumlu olmayacak şekilde yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan mağdure vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
























    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi