Davacılar M.. A.. vd vekili Avukat N. Ö. tarafından, davalılar H.. A.. vdl. aleyhine 13/03/2008 gününde verilen dilekçe ile tasarlayarak insan öldürme eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/07/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalılardan İ.. A.. vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 21/10/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan İ.. A.."in tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-) Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, tasarlayarak insan öldürme eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ile davalılardan İ.. A.. tarafından temyiz edilmiştir. Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi, davacıların ölene olan yakınlıkları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. Davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalılardan İ.. A.."in tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.