Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1219 Esas 2017/3938 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1219
Karar No: 2017/3938
Karar Tarihi: 10.05.2017

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1219 Esas 2017/3938 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin istinaf başvurusunu inceledi. Sanığın örgüte nasıl katıldığı, kimlerin vasıtasıyla katıldığı, örgütte bulunduğu süre içerisinde irtibat kurduğu örgüt mensupları, varsa yardım edenler ve gerçekleşmiş eylemler hakkında samimi olarak bilgi vermemesi nedeniyle TCK'nın 221/4. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için koşulların oluşmadığına hükmedildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği tespit edildi. Sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararı onandı. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklanmıştır: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 221/4, 62, 53, 58/9 maddeleri.

16. Ceza Dairesi 2017/1219 E. , 2017/3938 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 221/4, 62, 53, 58/9 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık örgütte kısa süre faaliyet göstermiş ise de örgüte ne şekilde katıldığı, katılımına kimlerin vasıta olduğu, örgütte bulunduğu süre içerisinde irtibat kurduğu örgüt mensupları, varsa yardım edenler ile bu dönemde gerçekleşmiş ise eylemler hakkında samimi olarak bilgi vermemesi karşısında koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 221/4. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, bu durumda TCK"nın 221/5. maddesinin uygulanmaması da eksiklik olarak görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani
kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 10.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.