Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/957 Esas 2017/3934 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/957
Karar No: 2017/3934
Karar Tarihi: 08.05.2017

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/957 Esas 2017/3934 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum olduğu ve bölge adliye mahkemesince verilen hükümlerin temyiz edilerek incelendiği belirtilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olduğu, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ifade edilmiştir. Mahkumiyet kararının esasen reddedilmesine karar verilmiştir. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9. maddelerinin referans olarak alındığı belirtilmiştir. TCK'nın 314/2 maddesi \"Terör örgütüne üye olmak\", 3713 sayılı kanunun 5/1 maddesi \"Terör eylemlerine ilişkin tutuklamaların usulüne aykırılık halleri\", TCK'nın 62 maddesi \"Yardım\", 53 maddesi \"Terör suçları kapsamında olup, kişinin kanunsuz eylemlerinin örgütsel nitelik taşıyarak terör amaçlı bir faaliyetin gerçekleştirilmesine yönelik olması\" ve 58/9 maddesi \"Silahlı terör örgütüne üye olmak\" suç tiplerini içermektedir.

16. Ceza Dairesi 2017/957 E. , 2017/3934 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin ileri sürdüğü temyiz itirazları yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 08.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.