12. Ceza Dairesi 2018/4548 E. , 2018/7919 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında dava türü olarak "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Davalı vekilinin temyiz isteminde bulunduktan sonra 08/02/2015 havale tarihli dilekçesi ile temyiz dilekçesinin sehven gönderildiği ve iadesini talep ettiklerini bildirmesi karşısında, davalı vekilinin temyiz isteminin incelemesine yer olmadığına karar verilerek;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İncelenen dosya kapsamına göre, dava açıldığında ve hüküm kurulduğunda henüz dava açma şartı gerçekleşmemiş ise de, açılan davanın temyiz incelemesi sırasında, tazminat davasına konu dayanak terör örgütünün propagandasını yapma suçundan dolayı verilen kovuşturmanın ertelenmesi kararına dair üç yıllık sürenin geçtiği dolayısıyla dava şartının yargılama aşamasında gerçekleştiği anlaşıldığından, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasa"nın 141/son maddesi hükmü uyarınca yargılamaya devamla, bir karar verilmesi gerektiği bu kapsamda; davacı hakkında koruma tedbiri uygulanmasına neden olan terör örgütü propagandasını yapma suçundan dolayı hakkında kovuşturmanın ertelenmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, bu aşamadaki hükmün davacı bakımından herhangi bir sonuç doğurmadığı, ancak
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesine göre hakkında kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üç yıl içinde birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suç işlememesi hâlinde düşme kararı verileceği, işlenmesi hâlinde ise bu suçtan dolayı kesinleşmiş hükümle cezaya mahkûm olunduğu takdirde, ertelenen kovuşturmaya devam olunacağı dikkate alındığında, bu husus araştırılarak sonucuna göre davacının hukuki durumun tayin ve tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre;
1- İncelenen dosya kapsamında bulunan tutuklama müzekkeresine göre davacının üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olmak, örgüt propagandası yapmak, kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama suçlarından tutuklandığı, kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama suçlarına dair yapılan soruşturma sonucuna dair bilgi olmadığı anlaşılmakla soruşturma sonucunda atılı suçlara dair ne karar verildiği, verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği ve soruşturma aşamasında tefrik kararı verilip verilmediği, tefrik kararı verilmiş olması halinde neticesi araştırılıp, kesinleşmiş olması halinde kesinleşme tarihi tespit edilerek, tazminat isteme koşullarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmemesi,
2- Tazminat davasının dayanağı olan davacı ile ilgili yakalama, gözaltına alma, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin belirlenmesi suretiyle davacının yakalama, gözaltına alma, tutuklama ve tahliye tarihleri ile infaz edilen süre ve suç bilgisinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Her ne kadar CMK"nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, davacının gözaltı ve tutukluluk süresinin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği, mahsup işlemi yapıldığının tespiti halinde haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği dikkate alınarak, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerin ne kadarının diğer hükümlülüğünden mahsup edildiği araştırılarak, tamamının mahsup edildiğinin belirlenmesi halinde makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmolunması, bir kısmının mahsup edildiğinin belirlenmesi halinde ise mahsup edilmeyen kısma ilişkin olarak maddi ve manevi zarar dikkate alınıp, mahsup edilen kısım için de makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 10/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.