Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/11035 Esas 2015/17737 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11035
Karar No: 2015/17737
Karar Tarihi: 06.10.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/11035 Esas 2015/17737 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı işçi, davalı işverenlere ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının isteğini reddetti. Ancak yasal dayanağı oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddelerinin bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmediği, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Mahkemenin yaptığı inceleme ve araştırmanın yeterli olmadığı görüldüğünden işin gereği düşünülerek karar bozuldu. Kanun maddeleri ise 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86/9. maddesidir.
21. Hukuk Dairesi         2015/11035 E.  ,  2015/17737 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 17/03/2015
    NUMARASI : 2013/51-2015/80


    Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının 01.05.1983 – 01.01.2013 tarihleri arasında davalı işverenlere ait çiftlikte geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Davacının ailesi ile birlikte davalı işverenlere ait çiftlikteki evde kaldığı, zaman zaman çalışmalarının olduğu ve karşılığında ücret aldığı ve buna dair davacı tarafından adi yazılı nitelikte düzenli olmayan çeşitli belgelerin sunulduğu, davacının aynı zamanda bazı zamanlarda dava dışı şirketlerde öğrenci taşıma işi yaptığı ve bazı dönemlerde kendisine ait hayvanlardan kazanç sağladığı, davalı işverenlerin çok büyük arazilerinin olduğu uyuşmazlık konusu değildir.
    Uyuşmazlık, davacının davalı işverenlere ait çiftlikteki çalışmalarının davalı işverenlere bağlı şekilde düzenli olup olmadığı, sürekli mi yoksa mevsimlik mi, tam zamanlı mı yoksa kısmi zamanlı mı olduğu, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Somut olayda; davalı çiftliğin büyüklüğü, yapılan tarımın niteliği, davacıya ekip biçmesi için arazi verilip verilmediği, veriliyorsa davacının sadece bu arazilerle mi yoksa işverenlere ait tüm arazilerle mi ilgilendiği, arazi veriliyorsa bunun yaptığı işin karşılığı ücret olarak mı yoksa ortaklık anlaşması kapsamında mı verildiği, davacı dışında davalı çiftlikteki işleri kimin ne şekilde yaptığı, devamlı surette bir çalışana ihtiyaç olup olmadığı, davacının mesaisinin ne kadarının bu işlere ayırdığının araştırılmadığı, buna göre eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği görülmüştür.
    Yapılacak iş; tapudan ve mahallinde keşif yapılarak davacının çalıştığını iddia ettiği davalı işverenlere ait arazilerinin büyüklüğünün, niteliğinin ve yapılan tarımın çeşidinin araştırılması, buna göre bu işlerin kaç kişi ile hangi zamanlarda yapılacağı konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması, davalı işyerinde yapılması gereken bu işlerin kim ya da kimler tarafından yapıldığı, davalı işverenler ile davacı arasında ortakçılık sözleşmesi olup olmadığı, varsa davacının sadece bu arazilerle mi yoksa işverenlere ait tüm arazilerle mi ilgilendiği, davacıya ekip biçmesi için arazi verildiğinin anlaşılması halinde dahi bunun davalılara ait çiftlikteki çalışmalarının karşılığı olarak mı yoksa başka bir amaç ile mi verildiğinin araştırılması, davacının davadışı şirketlerde zaman zaman çalışmaları bildirilmiş olsa da ilgili şirketlerden davacının bu çalışmaların ne şekilde olduğu, mesaisinin ne kadarının bu işlere ayırdığının sorulması, ondan sonra bu işlerin davalı işyerindeki çalışmalarına engel olup olmadığının tartışılması, bu kapsamda; davacının gerek davalı işverene ait işyerinde, gerekse de davadışı işyerlerindeki çalışmalarının ne şekilde olduğu hususunun -davacının çalışmalarını bilebilecek nitelikte olacak şekilde ve kolluk ve muhtarlık marifetiyle tespit edilecek- tanıklara sorulması, buna göre davacının davalı işverenlere ait çiftlikteki çalışmalarının sürekli mi yoksa mevsimlik mi ve bu işler için tam zamanlı mı yoksa kısmi zamanlı bir çalışmanın gerektiği hususunun tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.